MEHMET ŞEKER'DEN: DÜN GECE YÂR HANESİNDE

Ya da kaynağına gidin ve "Tatyan Baba" olarak anılan rahmetli Raci Alkır'ın sesi ulaşsın kayıtlardan.

"Dün gece yâr hanesinde yastığım bir taş idi

Altım çamur, üstüm yağmur, yine gönlüm hoş idi"

***

Alvarlı Mehmet Lütfi Efendi'den alınan bu eser, "Amman, amman" diye başlar ve "Ben yandım seni bilmem" sözleriyle tamamlanır.

Hazret nasıl yandıysa, o yanışla eserine nasıl bir sır kattıysa, her kim söylese güzelliğinden bir şey kaybetmiyor, değil ki ustalar...

AMMAN AMMAN

Bu tatyanda bolca tekrar edilen Amman'ın "Ürdün'ün başkenti Amman" ile bir alakası yok elbet.

Ya da Frankfurt ile.

Oralarla bir bağ kurmaya çalışmak, ancak latife teşebbüsü sayılabilir ki pek tat vermez.

***

Alvarlı Hazretleri'nin eserinden yola çıkıp Almanya'ya vardık ya, buradan sonra kim tutar bizi?

Haydi...

TÜRKMENLER TÜRK DEĞİLMİŞ!

Son zamanlarda Almanya kaynaklı bir iddia kulağımıza ulaştı, gözümüze ilişti.

Diyorlar ki "Türkmenler Türk değildir."

Bu yönde yayınlara rastlanıyor.

Yakında Fransa'ya da sıçrar, diğer Avrupa ülkelerine de.

Bu uğurda epey emek harcarlar...

Bütçelerinin elverdiği ölçüde masrafa girerler...

Tezlerini güçlendirmek için bol miktarta ter dökerler ama buradan bir yere varamazlar.

Pek çürük bir temel üzerine bina yapmaya benzer.

İlk sallantıda yıkılır.

***

Tamam, anlıyoruz, maksat belli de, daha ilk anda komediye dönüşüveriyor.

Söylerken bile kendi kendini tekzip eden bir tez.

"İngilizler İngiliz değil" iddiasından farkı yok.

Ya da "Yeryüzündeki bütün milletlerin aslında Türk olduğu" iddiasından...

YANLIŞ YERDEN BAŞLAMIŞLAR

Eğer yanlış anlamıyorsak, tuz ekmek hakkı için bir tavsiyede bulunalım.

İlle bir soğutma, arayı açma maksadı varsa, yanlış yerden işe girişmiş durumdalar.

Türklerle Türkmenleri peşinen ayrı gösterme gayreti yerine, öncelikle yukarıda zikrettiğimiz bütün milletlerle ilgili iddiayı dikkate alarak, kendilerinden başlasınlar.

"Almanlar aslında Türk değildir... Fransızlar Türk değildir... İngilizler Türk değildir..." gibi temeller atarak yavaş yavaş Kızılderililere kadar gelsinler.

(Zira biz oraya çoktan ulaştık.)

Böylece birkaç yüzyıl içinde hatırı sayılır bir ilerleme kaydedilmiş olur.

Ha gayret, görelim sizi!

01.09.2012 Yeni Şafak