- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara6°C
- İzmir14°C
- Konya7°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep14°C
MEHMET ŞEKER'DEN: TAAMMÜDEN İNTİHAR ANLAMINA GELİR!
Aradan 18 yıl geçtikten sonra, Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu'nun intihar etmediği, öldürüldüğü ortaya çıktı. Belki kimin öldürdüğü de, kimin öldürttüğü de açığa kavuşur zaman içinde.

İntihar edecek yapıda biri olmadığını, bunun bir cinayet olabileceğini söylüyorlar.
Ama dinleyen kim?
*
18 yıl sonra Düzce'deki mezar açılıyor, otopsi yapılıyor.
Sonuç vahim.
Kafatasındaki saç köklerinde arsenik var.
Kaburgaları kırık.
Kürek kemiğinde kurşun yarası.
İntihar etmeye karar veren biri, kaburgalarını nasıl kırabilir? Arsenikle falan ne işi olur?
Kurşunu kürek kemiğine mi sıkar?
Alır silahı, kafasına dayar, tetiği çeker!
*
Cinayeti işleyenler o kadar cüretli ki, intihar süsü vermeye bile gerek görmemişler.
Kafasına değil, kürek kemiğine denk gelecek şekilde ateş etmişler.
Gerçi bu memlekette evvelce kafasına iki ayrı yerden mermi sıkılmış olanların da "intihar ettiği yönünde" açıklamalar yapıldığına rastlamıştık.
Elleri ayakları bağlı halde ölü bulunanların da...
*
Albayın oğlu üç yıl boyunca her yere başvurmuş.
Derdini anlatamamış.
2010 yılında tekrar kurcalamış.
Erzurum'a gönderilen dosya, savcılık incelemesinin ardından "görevsizlik kararı" verilerek Malatya'ya gönderilmiş.
Nihayet otopsi raporuyla olay aydınlanmaya başladı.
Peki, önceki otopsiyi yapan ve intihar olduğuna karar verenler kimlerdi?
Onlar şimdi nerededir; ne yerler, ne içerler?
*
Bütün sorulara cevap bulmak için Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından olay tarihindeki Tunceli Valisi dâhil, 150 kişinin ifadesi alınmış.
İfade verenler arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş de bulunuyor.
Güreş Paşa, Ankara'da vermiş ifadesini.
İnşallah alınan ifadelerin faydası dokunur ve bir sonuca bağlanır.
Aksi halde bir 18 yıl daha beklemek zorunda kalınacak demektir ki hiç hoş olmaz.
*
Cinayeti işleyenler ve yapılan otopsilerden baskıyla veya başka yöntemlerle "intihar" sonucu çıkmasını sağlayanlar, belki de şunu demek istiyorlar:
"Biz onu vaktiyle çok uyarmıştık. Sözümüzü dinlemedi, dik başlı davrandı. Yaptığı işlerin sonucu budur. İnatçılık etmesi, bir bakıma intihar anlamına gelir..."
Kimbilir Albay Çillioğlu, nereleri kurcalamıştı da kimbilir kimleri rahatsız etmişti?
03.02.2012 Yeni Şafak- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.