- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
MEHMET ŞERİF CEBE: EMEK (Lİ)
Emek: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü; alın teri; uzun ve yorucu, özenli çalışma. (TDK)
31 Ocak 2024 Çarşamba 10:20
Emek kelimesinin yukarıda verilen anlamlarına göre “emekli” kelimesinin anlamını düşündüğümüzde; geçmişte belli bir süreliğine bir işe emek vermiş, alın teri dökmüş; çaba harcamış, çile çekmiş ve sonunda üzerine düşeni yapmış olmanın mutluluğuyla bu işten ayrılmış yani dinlenmeye çekilmiş yaşlı/büyük/ebeveyn durumuna gelmiş kahraman insana denir. Bu insan, bu özellikleri yönüyle aynı zamanda anne veya baba hükmüne geçer. Zaten anne, baba demek; bize hizmet etmiş, bizim için çile çekmiş, canını dişine takmış, gerektiğinde uyumamış, aç kalmış, susuz kalmış kişiler demektir. Annemiz ve babamızın, bu özverilerinden ötürü üzerimizde hakları vardır. Bu benzer özelliklerinden ötürü emekli de toplumun/vatanın anne ve babası yerine geçer. Buna göre evladın; Allah’a kulluktan sonra anne babaya karşı görevini eksiksiz yerine getirmesi gerekir. Anne babaya karşı görevimizle ilgili emri Kerim Kitabımızın şu ayetlerinden öğreniyoruz: ”Rabb’in, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara “öf “ bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle!” (İsra: 17/23). “Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. “Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster.” diyerek dua et.” (İsra: 17 /24)
Rabb’imizin bu emirlerine göre, kulluğunda kusur etmediğini söyleyen yetkililerin bu konuda dikkatli olmaları gerekir. Hem “Biz Allah’a kulluk ediyoruz!” (Emir ve yasaklarına uygun davranıyoruz.) hem de kulluk ettiğimiz yaratıcının öğütlerine şu veya bu nedenlerle uymuyoruz.” durumu, ne Allah’ın kuluna ne de anne baba hükmündeki emeklinin evladı durumundaki yetkili yöneticilere yakışır. Çünkü emekli yaşlılarımıza bir vefa borcumuz var. Bu büyüklerimizin vaktiyle hiçbir özveriden kaçınmayarak bize yaptıklarına karşılık bizim de bugün onlara gereken özveriden kaçınmamamız gerekir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.