- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
MEHMET SÜRMELİ: DİN BİLGİNLERİNİ RAB EDİNENELER…
İslam toplumunun kuruluş ve gelişim aşamasında emeği olan âlimlere ve siyaset adamlarına göreceli bir itaat vardır.
10 Ocak 2024 Çarşamba 13:57
Nisa Suresi’nin 59. ayetindeki; “itaat ediniz” emrinin Allah’a ve Resulüne izafe edilip; ülü’l emre gelince tekrar edilmeyip, kendinden önceki cümleye atfedilmesi bunun kanıtıdır.
Kayıtsız şartsız bir bağlılıkla dini alandaki önderleri insaniyet makamından çıkarmak; onları rab edinmektir. Kur’an bu konuda bizleri uyarmaktadır: “Onlar, Allah’ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rabler edindiler ve Meryem oğlu Mesihi de… Oysa onlar tek olan bir ilaha ibadet etmekten başkasıyla emrolunmadılar. O’ndan başka ilah yoktur, O bunların şirk koşmakta oldukları şeylerden yücedir.” (Tevbe 9/31)
Haramı helal yaparlar
Fonksiyonel anlamda âlimlerin ve siyaset adamlarının görevi İslam’ı tebliğ etmek ve uygulamaktır. Bu açıdan onlara olan itaat, Allah’a ve Resulüne olan itaate bağlıdır. (İbn Kayyım, Şemsüddin Ebi Abdullah Muhammed bin Ebibekir, İ’lamu’l-Muvakkıin, II, 169) Bu ölçü kâmil anlamda verilmediğinde, insanların bilgileri eksik olur ve itaat konusunda vahim sonuçlar ortaya çıkar. Kur’an’ın deyimiyle Allah’tan başkaları “rab edinilir.”
Yukarıdaki ayette geçen “hıbr” kelimesi Yahudi din âlimlerine verilen isimdir, çoğulu ahbar’dır. Rahip de Hristiyan din âlimi demektir. Çoğulu ruhban’dır. Kur’an’ın bu ifadesinden Yahudi ve Hristiyanların, din adamlarını tanrı veya tanrının oğlu sayacak kadar kutsallaştırdıkları anlaşılıyor.
Kişinin derdini, Allah’a değil hahama, papaza dökmesi, Allah yerine papaza yalvarması, din adamını Allah ile kul arasında aracı yapması onu tanrılaştırmak demektir. İnsan bir noktaya gelir ki; Allah’ı bırakır da kendisi gibi aciz insanı yanılmaz kabul eder. Onun her dediğine şartsız uyar. Dine aykırı da olsa onun sözünü yerine getirir. İşte Yüce Allah, böyle yapan insanları kınamaktadır.
Devamı: https://irfandunyamiz.com/din-bilginlerini-rab-edinenler-dr-mehmet-surmeli/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.