- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
01 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara15°C
- İzmir25°C
- Konya20°C
- Sakarya21°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep25°C
MENSUR AKGÜN'DEN:IŞİD’E BİR DE BÖYLE BAKALIM
Hiç şüphe yok ki IŞİD son derece vahşi bir örgüt. İnancının gereği olarak gördüğü dışında hiçbir kural ve ilke tanımıyor. İnsanları kameralar önünde katlediliyor, boğazlarını kesiyor.

Hiç şüphe yok ki IŞİD son derece vahşi bir örgüt. İnancının gereği olarak gördüğü dışında hiçbir kural ve ilke tanımıyor. İnsanları kameralar önünde katlediliyor, boğazlarını kesiyor. Cenevre Konvansiyonları, Lahey Sözleşmeleri, insan hakları bildirgeleri umurunda değil. Devletler sisteminin temel normlarını dahi kabul ettiği ya da edebileceği şüpheli.
Irak’ın toprak bütünlüğü hatta geleceği, Suriye’nin akıbeti, Lübnan’ın felaketi, Türkiye’nin hiçbir şeyi değilse bile ticareti IŞİD’in ipoteği altında. IŞİD sorunu çözümlenmezse ya da yönetilebilir boyutlara indirgenmezse zaten onlarca sorundan mustarip Ortadoğu’nun daha da istikrarsızlaşması, bizim de bu istikrarsızlıktan nasibimizi ziyadesiyle almamız kaçınılmaz.
***
Şimdiden IŞİD saldırılarından kaçan insanlar Türkiye sınırına dayandı. Üstelik, Musul Konsolosluğu’nun çalışanları ve ailelerinden oluşan 49 kişilik bir grup da 11 Haziran’dan bu yana ellerinde rehin. Amerika’nın yaptığı operasyonların onların geleceğini ne şekilde etkileyeceği ise meçhul. İhracat rakamları deseniz ortada. Irak’a yapılan ihracatta neredeyse yarıya yakın bir düşüş var.
Belli ki Amerika’nın gerçekleştirdiği sınırlı hava operasyonlarıyla da bu örgüt bugünden yarına bitirilemeyecek. Kendine ve yakın müttefiki İsrail’e yönelik tehdit algılamayan Obama yönetimi IŞİD’i çevrelemeyi, “Iraklıları” ona karşı birleşmeye zorlamayı siyaset olarak benimsemişe benziyor. Amerika vuracak ama yok etmeyecek, hırpalayacak ama öldürmeyecek. IŞİD tehdidini Irak’ın toprak bütünlüğünü sağlamak için kullanacak.
Amerika’nın benzeri bir stratejiyi Suriye için de benimsememesi mucize olur. Bence, Bağdat’ta bir hükümet kurulduktan sonra sıra Şam’a gelecek, uluslararası toplumun meşru kabul ettiği muhalefetle Baas yönetiminin IŞİD karşıtlığında birleşmesini sağlamaya çalışacak. Ukrayna yüzünden ilişkiler daha da gerilmezse, Rusya’nın da teşvikiyle yeni bir Cenevre süreci başlatılacak ve bu sefer ki süreç büyük bir olasılıkla Esad önkoşulundan bağımsız olacak.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.