- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
25 Ekim 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara21°C
- İzmir24°C
- Konya23°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon21°C
- Gaziantep22°C
MESUT TURAN: TÜRKÇE’YE ADANMIŞ BİR ÖMÜR
İnsanlık tarihi medeniyetler üzerinden okunur. Hz. Âdem ile başlayan ademiyet, çoğaldıkça ve Dünya’nın farklı coğrafyalarına yayıldıkça yavaş yavaş şekil almıştır.

17 Ekim 2024 Perşembe 13:57
Aileler, kabileler, kavimler ve milletler vücut bulmuştur. O milletler ki medeniyetin temel taşları olmuştur. Bir milleti büyük yapan mensubu olduğu medeniyet havzasına yaptığı katkılarla ölçülür.
Tarih ve coğrafya bilginleri insanlık tarihini dört büyük medeniyet çatısı altında tasnif ederler. Bunlar Uzakdoğu Medeniyeti, Ortadoğu (İslam) Medeniyeti, Grek (Yunan) Medeniyeti ve Batı Medeniyeti. İşte milletler tarihi bu sınıflandırma üzerinden kitaplara konu olmuştur. Çin Uzakdoğu’nun, Arap ve Sasaniler Ortadoğu’nun, Yunanlılar Grek Medeniyetinin, Almanlar, İtalyanlar, Fransızlar, İngilizler vs ise Batı Medeniyetinin başlıca milletleridir.
Peki Türkler! Türk Milleti hangi medeniyetin bünyesindedir? İşte bu sorunun cevabı yoktur. Çünkü aziz milletimiz dört ana medeniyet unsurunun içerisinde de vardır. Nevi şahsına münhasır bir millettir. Ve bütün medeniyetlerin içerisinde yer alan ilk ve tek millettir.
Bir milleti millet yapan unsurlar tarih birliği, coğrafya birliği, inanç birliği, sosyo-kültürel yapı, örfler, töreler, ananeler diye uzayıp gider. Ama bu unsurlar içerisinde en önemlisi hiç şüphe yoktur ki “DİL” dir. Dil bir milletin aynasıdır. Onda kendini görür, onunla kendini bulur.
***
Dil canlı bir organizmadır. Kelime transfer eder. Diğer dillere kelime verdiği gibi kendisi de kelime alır. Bu bir dilin varlığını sürdürmesi için gerekli olan bir durumdur. Türkçe konuşulduğu çok geniş coğrafyalarda farklı dillerin etkisi altında kalmış ve birçok kelime dilimize girmiştir. Çince, Rusça, Farsça, Arapça, Latince, Fransızca, İngilizce kökenli kelimeler zamanla dilimizin özünden bizi uzaklaştırmıştır. İşin en acı ve üzücü tarafı gereksinim ötesinde özenti duygusu hâkim olmuştur. Zaman zaman “öz Türkçe” ye dönüş eylemleri olmuşsa da “Türkçeleşmiş Türkçe” ifadesiyle dilimize bir düstur verilmeye çalışılmıştır. Bu süreçte ki en büyük garabet ise Türkçe’nin yapısına uymayan ve hatta olmayan bazı ekler ile kelimeler türetilmeye başlanmıştır. Bu ucube durum dilimizi bir çıkmaza sürüklemiştir. Bu vahim durum Türkçe sevdalısı bir avuç insanı harekete geçirmiş, ediplerimiz ve dil bilimcilerimiz adeta dilde bir kurtuluş savaşı başlatmışlardır.
Devamı: https://www.tum1haber.com/kose-yazilari/turkceye_adanmis_bir_omur-176454.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.