- Hakkımızda
 - TYB Ödülleri
 - Genç Yazarlar Kurultayı
 - Kitaplık
 - Ahlâk Şûrası
 - Yazar Okulu
 - Mehmet Âkif Ersoy
 - Türkçe Şûrası
 - Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
 - Yayınlar
 - Söyleşi
 - Şube Haberleri
 - Salgın Edebiyatı
 - Haberler
 - Şiir Şölenleri
 - Mesnevi Okumaları
 - Kültür & Sanat Haberleri
 - Kültür Kervanı
 - Kırklar Meclisi
 - Duyurular
 - Biyografiler
 
04 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
 - Ankara20°C
 - İzmir21°C
 - Konya19°C
 - Sakarya21°C
 - Şanlıurfa25°C
 - Trabzon18°C
 - Gaziantep25°C
 
MİNARENİN ALEMİNE HOKKA VE KALEM 'KONDU'
Nidayi Sevim, Eyüpsultan'daki Defterdar Mahmud Çelebi Camii'nin ilginç hikayesini paylaşıyor. İnce düşünceli ve zarif insanlar, bakın yüzyıllar sonra bile nasıl kendilerinden sitayişle söz ettiriyor.. Hz.

Hz. Mevlana misali, pergelin bir ucunu hakka sabitleyip diğeri ile dünyayı gezen, doğu ve batının sentezini yaparak çağ açıp çağ kapayan ceddimiz, her şeyden önce insandı. Şeyh Galib, iki mısra ile şöyle ifade eder bu insanı: “Gönül gözü ile bak kendine. Yaratılanların özüsün sen. Kâinatın göz bebeği olan âdemsin sen.” İşte, bu anlayış ve kavrayış sahibi insanın, güzel olan her şeye gözü de gönlü de açıktı. Dünyayı yorumlama biçimi böyle olunca ortaya çıkan insanlar da içinden geldiği medeniyeti özümsemiş müstesna şahsiyetler olurdu.
Osmanlı, insan odaklı bir yönetim biçimini esas almıştı. İnsana değer verirdi. Sadaka taşları, Mola taşları, Kuş evleri gibi birbirinden anlamlı nice hizmetin yürütülmesi için 26.000’den fazla vakfın kurulmuş olması, onların gönül zenginliğini ve gayretini açık bir şekilde gözler önüne sermiyor mu? Kurdun-kuşun hakkını gözeten bir anlayış, nasıl olur da eşref-i mahlûkat olan insanı ihmal ederdi? Her şey onun içindi. Tabiatıyla o devirlerde ince ruh dünyası, zarif yaradılışı nedeniyle, sanatçıya daha da bir önem gösterilirdi. Böyle bir toplumda yetişenler de eşine ender rastlanan, medeniyet bilinci oldukça gelişmiş güzide insanlar olurdu.
Gün geçmiyor ki bu güzel insanların şaşırtıcı ve düşündürücü bir nüktesiyle daha karşı karşıya kalmayalım! Öyle bir medeniyet tasavvur edin ki yer gök bu medeniyetten nasibini almış olsun. Yazımızda, işte böyle bir medeniyetin ortaya çıkardığı güzide insanlardan birini, eserini ve oldukça zarif nüktesini kısaca anlatmaya çalışacağız.
Neden ‘Nazlı’ denmiş bilinmez bir güzel insan
Eyüpsultan’ın girişinde, Feshane karşısında, Defterdar Caddesi üzerinde, mütevazı bir cami bulunmaktadır. Bir Mimar Sinaneseri olan Defterdar Mahmud Çelebi Camii… Caminin banisi, Kânunî Sultan Süleyman Handevri Osmanlı maliyesinde, yaklaşık yedi yıl maliye bakanlığı yapmış, yegâne söz sahibi olmuşDefterdar Mahmud Çelebi’dir. Kendisi İstanbulludur. “Nazlı Mahmut Çelebi” olarak bilinir. Hat sanatıyla ilgilenip bu yolda devir açan Şeyh Hamdullah’dan altı cins yazıyı meşk eden Nazlı Mahmud Çelebi’ye niçin “Nazlı” dendiği bilinmez. Fakat Mahmud Çelebi’nin baş defterdarlığı esnasında, belki hazineden para isteyenlere nazlandığından dolayı bu lakabı aldığı düşünülebilir.
Defterdarlığı sırasında Nazlı Mahmud Çelebi, Eyüpsultan ile Ayvansaray'ı arasında, sahile yakın bir yere bu camiyi inşa ettirmiş. Semt, işte bu Nazlı Mahmud Çelebi’nin külliyesinden dolayı “Defterdar” ismini almış. Bu küçük külliyenin mektebi, medresesi ve çeşmesi de aynı yılda yapılmış, fakat mektep ve medrese zamanımıza gelmemiştir. Mahmud Çelebi’nin 1546’daki vefatından sonra, caminin kıble tarafına onun için kubbeli bir açık türbe de inşa edilmiş. Ne yazık ki türbe içindeki mezar taşı, ilgisizliğimiz yüzünden pek çok örneği gibi tahrip edilmiş. Ne zaman, nasıl, kim, neden tahrip etmiştir? Bunların cevabı maalesef yoktur! Câminin genişçe olan haziresine, 19. yüzyılın sonlarına kadar defin yapıldığı, burada bulunan mezar taşı kitabelerinden anlaşılmaktadır. Caminin kapısındaki 1541 tarihli manzum kitabe, caminin banisi Nazlı Mahmud Çelebi’ye aitti,
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/16731/minarenin-alemine-hokka-ve-kalem-kondu.html
- Geri
 - Ana Sayfa
 - Normal Görünüm
 - © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
 
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.