- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
04 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara12°C
- İzmir18°C
- Konya12°C
- Sakarya13°C
- Şanlıurfa18°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep13°C
MODERNİZM DİNDARLIK PRATİKLERİNİ SINIRLANDIRDI
Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, geçtiğimiz günlerde Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde her ay düzenlediği konferanslarının sonuncusunu gerçekleştirdi. Konferansın konusu ‘Muhafazakârlık ve Dindarlık İlişkisi’ydi.

Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, geçtiğimiz günlerde Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde her ay düzenlediği konferanslarının sonuncusunu gerçekleştirdi. Konferansın konusu ‘Muhafazakârlık ve Dindarlık İlişkisi’ydi fakat Öğün bu başlığı “Muhafazakârlaşma ile Dindarlaşma Arasındaki İlişkileri Gözden Geçirme” olarak da anlayabileceğimizi ifade etti.
Konuşmacı öncelikle bu iki kavramın birbirine yakın olduğunu ve aralarında birçok kesişim noktası bulunduğunu söylüyor. Öğün’e göre bunun temel sebebi, içinde yaşadığımız toplumun bireyleri olarak bizlerin kendi dillerimize yabancılaşmamızdır. Bunun sonucunda ise ortaya kavram karmaşası çıkıyor. Buradan hareketle özellikle Türkiye’de halk arasında muhafazakârlık ile dindarlık arasında bir fark görülmüyor.
Öğün asıl konuya girmeden evvel dil hususu üzerinde biraz durma gereği duyuyor ve şunları ifade ediyor: “Türkiye’de dil çok çorak, bitik bir alan. Ve bizler hala bunun nelere sebep olabileceğinin dahi fark etmiyoruz. Bu durumun ağır maliyetleri olmaktadır. Bizler bunun maliyetlerini bu zamana kadar fazlasıyla ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Bir başka açıdan ise, bu toplumun bireylerinin birbirlerine karşı bu denli saldırgan bir dille konuşuyor olmasının sebebi de dilsizliktir. Diller fikir mütalaalarında esneklik, rahatlık sağlar.” Öğün’e göre dillerin zayıf olduğu toplumlarda, bu tür tartışmalar çoğunlukla çatışma ile sonuçlanır, çünkü yanlış anlaşılmalar ve çoğunlukla anlaşılamamalar çok yaygındır.
Muhafakârlık: Devrim karşıtlığı
Süleyman Seyfi Öğün konuşmasına muhafazakârlığı açıkladı ve şu şekilde devam etti konuşmasına: “Kavramın kökeni -literatürde geçtiği üzere- muhafaza etmekten geliyor. Buna göre insanlar belli durumlarda sahip oldukları bazı olguları, değerleri, tarihi mirasları ve tecrübeleri muhafaza ederler. Bu anlamıyla muhafazakârlar belli durumlarda tehdit olarak gördüğü durumlara karşı muhafaza etme gereği duyarlar. Muhafazakârlık kabaca bir şeylerin kaybolmasına, elden gitmesine karşı alınan tutumun adıdır.”
Öğün kavramın tanımını yaptıktan sonra bunu zamanda ve mekânda söz konusu olan yere oturtmamız gerektiğini belirtiyor. Konuşmacıya göre bu husus son derece önemli çünkü bir takım insani tasavvurlar neticesinde ortaya çıkan kavramların yaşadığımız hayatta bir karşılığının olmaması, bunları gerçeklik dışı kılar. Muhafazakârlığın tarihsel oluşumu ise birçok ideolojide olduğu gibi çok yakın tarihlere rast geliyor.
dunyabizim.com'daki yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/15910/modernizm-dindarlik-pratiklerini-sinirlandirdi.html

- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.