- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara18°C
- İzmir22°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep24°C
MÜFİT YÜKSEL'DEN: BANGLADEŞ'TEKİ İDAM VE HİNT MÜSLÜMANLIĞININ TRAJEDİSİ-2
Hint alt kıtasında, bu yüzden, bağımsızlık hareketleri söz konusu olduğunda, Müslüman toplumun ileri gelenlerinin büyük çoğunluğu, eyaletlerden oluşan tek bir merkezi idareden yana olmuşlardır.

Hint alt kıtasında, bu yüzden, bağımsızlık hareketleri söz konusu olduğunda, Müslüman toplumun ileri gelenlerinin büyük çoğunluğu, eyaletlerden oluşan tek bir merkezi idareden yana olmuşlardır. Mevlâna Ebu'l-Kelâm Ahmed Azad, Senâullah-ı Armitsârî, Muhammed Ali Panipetî, Ebu'l-A'la El-Mevdûdî gibi İngilizlere karşı bağımsızlık mücadelesi içinde olup, bu yolda hapislere maruz kalan şahsiyetler bölünmeye karşı çıkmışlardır. Ancak Muhammed İkbâl'in hayalleri, Muhammed Ali Cinnah'ın ihtiras ve kaprisleri, Ulus-Devlet kurma tutkusu Hint alt kıtasını parçalanmaya götürdü. Halbuki, öteden beri Müslümanlarla yakın ilişki içinde olup, Müslümanlara çocukluğundan beri sempati duyan Mahatma Gandhi, parçalanmaya karşı çıkıp, Müslümanların oluşturulacak yeni idaredeki ağırlığını kabul etmekteydi. Nitekim Mahatma Gandhi'nin oğullarından biri de Müslüman olmuştu. İsmailî kökenli bir aileden gelen M. Ali Cinnah ise, Muhammed İkbâl'in Ulus-Devlet hayalleri paralelinde kuzeybatı ve kuzeydoğu Hindistan'da Müslümanların mutlaka ayrı bir bağımsız devlete sahip olmasını savunup öngörmekteydi. 1940 yılında Lahor'da bir kongre toplayan Cinnah, bağımsız ayrı bir devlet kurmayı kararlaştırır. Buna karşın Mevlâna Ebu'l-Kelâm Ahmed Azad, Nehru ile birlikte ayrı bir kongre tertip eder ve birleşik Hindistan'ı savunur. Mahatma Gandhi ise bir Hindu milliyetçisi tarafından öldürülür. 14 Ağustos 1947'de ise, Pakistan adı ile ayrı bir devlet kurulur. Pakistan Batı ve Doğu Pakistan olmak üzere iki ana bölgeden oluşmaktaydı. Bu iki bölge birbirinden uzak olup, aralarında yine Hindistan toprakları yer almaktaydı.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MufitYuksel/bangladesteki-idam-ve-hint-muslumanliginin-trajedisi-2/44664
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.