05 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara22°C
  • İzmir22°C
  • Konya22°C
  • Sakarya20°C
  • Şanlıurfa26°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep25°C

MURAT EROL'DAN: MAHALLEYE YENİDEN BAKMAK

Edebiyat, kültür, mekân, kent gibi alanlarda çalışmalarını sürdüren hem akademisyen hem de öykücü Köksal Alver'in son kitabı 'Mahalle: Mahallenin Toplumsal ve Mekânsal Portresi' şehrin temeli ve özü olan mahalleleri anlatıyor.

Murat Erol'dan: Mahalleye yeniden bakmak

mahallea1181067

Edebiyat, kültür, mekân, kent gibi alanlarda çalışmalarını sürdüren hem akademisyen hem de öykücü Köksal Alver'in son kitabı 'Mahalle: Mahallenin Toplumsal ve Mekânsal Portresi' şehrin temeli ve özü olan mahalleleri anlatıyor.

Şehir üzerine metinlerin veya kitapların çoğalıyor olması, şehir hassasiyetinin yükseldiği anlamına gelmiyor. Şehir üzerine özellikle son yirmi küsur yılda yayınların artışının aksine, şehirle ilgili estetik ve bunun uzantısı olan uygulama alanı giderek daralıyor. Türkiye›nin özellikle son on yılda şehirleri yenileme, şehirlere bir çeki düzen verme siyaseti ile şehirlerin imarı ve inşası ile ilgili çalışmaların hızlı bir şekilde yürütüldüğü görülmektedir. Özellikle gecekondunun kaldırılması çalışmaları ile şehirlere yeni konut alanları açılmış, buralarda daha fazla insana yer açma yoluna gidilmiştir. Konut politikasının ihtiyaç merkezli belirleyenleri ile giderek her şehre büyük konutlar yapılmıştır. Burada yeni konut politikası eleştirisi ile ihtiyaç merkezli konut inşası politikası arasında yine paradoksta kalıyoruz.

İki tür yeni konut politikası eleştirisi var diyebiliriz. İlki; şehirlerin yerleşik sahipleri ve siyaseten statüko çerçevesinde değerlendirilebilecek, Cumhuriyetin 'eski sahipleri' olarak kendilerini konumlandıranların, şehirlerde köylü ve taşralılara alan açılması ve bu kitlelerin şehirlerdeki varlıklarını meşrulaştıran yeni konut projeleri ile sınıfsal farkın ortadan kalktığı düşüncesinden doğan reflekssel, eleştirileridir. Yeni konut projeleri bu anlamda şehirlerde yıllardır yaşayan, yönetimin belirlenmesinde etkin olan, okumuş eski orta sınıf için bir tehdit algısı oluşturmaktadır. Buralarda yükselen söylem, şehrin yapısının bozulduğu yargısı üzerinden yükselirken, korunmak istenen mevcut alanların ve durumların varlığıdır. Yıllardır gecekondu bölgesinde kalan, şehrin merkezinde bir şekilde yer bulamayan veya yer bulmakta zorlanan kitlelerin gecekonduların kaldırılması neticesinde, inşa edilen yeni konut alanları ile şehrin genişleyen merkezinin içine dâhil edildikleri de tespit edilmesi gereken bir noktadır.

Donmuş bir anlayış 

İkinci eleştiri ise, daha çok muhafazakar ve geleneksel değerleri taşıyan çevrelerin eleştirileri, ki bunlar bir noktadan sonra güncel olanla bağını koparmakta ve nostaljik bir zemine kaymaktadır. Eski zaman şehirlerinin özelliklerinin anlatısı, bunların özelliklerinin ve ilişkilerinin hatırlatılması yanında somut bir öneri sunamamasına rağmen, eskiye dair belli estetik değer ve ölçütleri hatırlatması bakımından yine de bir önem taşımaktadır. Geleneksel algının donmuşluğu ile karşı karşıya gelmekteyiz.

Öncelikle şehrin bozulan yanları ile geleneksel olanın kendi içinde devinerek bugüne taşıdığı yanlarının ayrımını yapamamaktayız. Bu ayrımı yapamadığımız için eski zaman şehirlerinin anlatısı üzerinden yeni şehirlerin eleştirisine girişmekteyiz. Şehircilik anlayışımız bütüncül açıdan donmuş ve sabitlenmiştir. Kendi içinde kendini yenilemeyi, hareketlendirmeyi ve canlılığını korumayı başaramamıştır. Dolayısıyla eskinin kopyalanması teklifi ile eskinin yıkımı teklifi arasında Türkiye şantiye alanına dönmüş durumdadır. Bütün bunları yeniden düşünmemizi sağlayan ise Köksal Alver›in Mahalle kitabı oldu.

Köksal Alver (1970) edebiyat, kültür, mekân, kent, toplumsal tipler gibi alanlarda çalışmaları bulunan hem akademisyen hem öykücü bir yazarımız. İki öykü kitabı yanında çok sayıda telif ve derleme kitaba imza atan Alver'in son kitabı Mahalle, alt başlığı ile Mahallenin Toplumsal ve Mekânsal Portresi, mahallenin şehrin temeli ve özü olduğu tespiti ile açılıyor. Alver, mahallenin temelinde ise mekân ve insanın olduğuna dikkati çekiyor.

Kitabın girişinde hareket edilen ana fikir kadar, yeni bir durum ve tespitler de karşımıza çıkıyor. Dinamik mahalle olarak adlandıracağımız mahalle yaklaşımı eleştirel yanları kadar yeni önermeleri açısından da dikkate değer. Kitabın 'değişen ve değişmeyen hususlar içinde mahalle gerçeğine yöneldiği' yaklaşımı vurgusu yanında 'mahalleyi bir süreklilik ekseninde' inceleme çabası da dikkate değer bir çaba olarak belirtilmeli. Alver'e göre 'Mahalle sürekli bir ilişki biçimidir; hep vardır, kente yapışmış bir gerçekliktir. Ancak süreklilik değişmemezlik değildir.' Yine mahalle literatürünün büyük oranda geçmiş mahalle imgesi üzerinden doğan tartışmaları içerdiği tespiti de aynı minvaldedir. 'Osmanlı mahallesinin ağır yükü yeni zamanların mahalle tartışmalarının garip bir şekilde belini bükmektedir.' Alver mahalle üzerinde konuşanların tarihçiler olması realitesinin de benzer yaklaşımları beslediğini ifade ederek, kitabın sosyolojinin imkânları üzerinden yol alma çabasında olduğu ifade etmektedir.

Bir mahalle portresi 

Kitap üç bölümde mahalle üzerinde düşünmeye imkânlar sunmaktadır. Mahalle Kurmak başlıklı ilk bölümde mahalle imgesinin ayrıntıları, mahallenin kısa tarihi, mahallenin dönüşümü ele alınıyor. Mahallede Yaşamak başlıklı ikinci bölüm ise mahalle hayatını mercek altına tutarak mahalle mekânlarına eğilmekte. Üçüncü ve son bölümde ise bir mahalle araştırması ile mahalle algısı, mahalle duygusu, mahalle ilişkileri analiz ediliyor.

Kitabın bütünsel bir mahalle portre çıkarma amacı yazarın tarafından da belirtiliyor. Bu bütünsellik mekânın tamamlayıcı unsurları kadar, zamansal bir bütünselliğe de uzanıyor. Zira kitabın mahalleyi tarihin alanından çıkararak güncel bir yoruma ve bakışa tabi tutması zamansal bütünleyicilik adına bir adımdır. Geçmişin inceleme alanları geçmişe gidilerek incelenmektedir. Bugün üzerinden geçmişin yaşayan unsurlarının tespiti bize imkânlar sunmaktadır. Bu anlamda Mahalle kitabı, mahallenin şimdiki zamandaki bozulmaları yanında geçmiş mahallenin yaşayan unsurlarını tespit etme adına da önemli bir çaba içeriyor. Yazarın da vurguladığı gibi mahalle üzerinde düşünmenin zorlukları biraz da bunlar, yani zihinlerdeki geçmiş mahalle algısıdır.

Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/kitap-haber/mahalleye-yeniden-bakmak-15.11.2013-582184

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.