MURAT YETKİN'DEN: CHP'SİZ MECLİS: HAYALDİ, GERÇEK OLDU

CHP’lilerin dışında MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından da ayıplanan o ifade aslında CHP’yi daha da köşeye sıkıştırmaya yönelik bir hamleydi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yemin protestosunu ilk ortaya attığında Erdoğan ve AK Parti grubu muhtemelen bunu bir blöf ya da siyaset icabı bir hamle olarak görmüş, yapılabileceğine ihtimal vermemişlerdi. Kılıçdaroğlu’nun yeni Meclis’in toplandığı gün yemin etmemesi ve (ikisi CHP’li olmak üzere) sekiz tutuklu vekilin de yemin etmemesi durumunda CHP’lilerin topluca etmeyeceğini söylemesi ilk anda AK Parti saflarında bir ezber bozulmasına neden oldu.
Ancak CHP saflarından gelen çelişkili ve maddi hata içeren açıklamalar, AK Parti karargâhında CHP’nin bu adımı yeterli siyasi ve hukuki hazırlık yapmadan attığı saptamasına neden oldu. Buna örnek olarak CHP’den yemin eden tek üye olan Oktay Ekşi’ye yasa tasarısı verdirileceğinin söylenip, sonra AK Parti’den “Murat Karayılan da gelir” uyarısı sonrasında geri adım atılması ve CHP olmadan komisyonların çalışmayacağı tehdidinin boş çıkması gösterilebilir.
Erdoğan’ın, “Kılıçdaroğlu yeni, ama etrafında Meclis çalışması bilen yok” demesi bile aslında CHP’ye ağır bir darbe olmuştu. Ama Erdoğan orada durmadı, Simav konuşmasını yaptı. Yetmedi, dün Çiçek’in konuşmasının ardından bunu tekrarladı. Dahası, gelmezlerse devamsızlık işlemi yapacağı tehdidinde bulundu.
Bu da pek atılabilir bir adım gibi durmuyor. Gerçi yüzde 50’nin nelere kadir olduğunu daha pek görmeye başlamadık ama CHP’nin kendisini Meclis’ten kendi kararıyla yasaklaması başka, iktidar partisinin muhalefeti oy gücünü kullanarak Meclis’ten yasaklamaya kalkması başka. Bu ikincisinin uzun vadeli faturası ağır olabilir.
Belki de bu yüzden Erdoğan dün CHP’ye MHP ile nispet verdi. MHP ile ‘ortak akıl’ oluşturabilirlerse anayasayı birlikte yazabileceklerini söyledi. Bu diğer yandan BDP’ye de nispet sayılabilir.
Sadece dünkü gelişmeler bile, Meclis tatile girse de siyasetin uzun bir yaz geçireceğini gösteriyor.

05.07.2011