30 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara21°C

MÛSIKÎ VE EDEBİYAT ZEVKİNİN SEVİYESİ YÜKSELMELİ

Tekke mûsıkîsinin günümüzdeki en önemli icracılarından biri olan Elif Ömürlü Uyar, musiki ile tanışmasından projelerine, hocalarından mûsıkî medeniyetimize dair birçok konuda Yağız Gönüler'in sorularını cevaplandırdı.

Mûsıkî ve Edebiyat Zevkinin Seviyesi Yükselmeli

11 Ağustos 2016 Perşembe 14:24

Elif Ömürlü Uyar, gönülden gönüle giden seslerin işitilmesi için yoğun çaba harcayan bir sanatçımız. Şef, solist ve hoca görevleri, projeleri ve bitmeyen enerjisiyle hem gençlerle hem de bu müziğe aşina olanlarla ciddi bir irtibat kuruyor. Böylece vasat ile yüksek arasındaki fark iyice ortaya çıkıyor; iyiyi kötüyü ayırt edebileceğimiz o bin küsur yıllık terazimiz gün yüzüne çıkıyor.

Filtresini aşk üzerine kuran ârifler, bestekârlar, güftekârlar ve nice mûsıkîşinasların bize emaneti olan bu büyük sanatın kıyamete kadar yaşamasını dilerken, gençlerin de artık şifalarını güzel ve hakikati işaret eden seslerimizde, sözlerimizde aramasını temenni ediyorum.

Efendim, Anadolu hikmetiyle yeniden irtibat kurmaya en çok ihtiyacımız olan zamanlardayız. Geleneğin irfanî bakış açısından mûsıkîmiz nasıl bir önemi haizdir? İlk sorumu bu konu üzerinden yöneltmek istiyorum.

Tasavvuf mûsıkîsinin dinlenilebilirliğini artırmalıyız diye düşünüyorum. Bilindiği üzere radyo ve televizyonlarda sadece Ramazan ayında ağırlıklı olarak tasavvuf mûsıkîsine yer veriliyor. Diğer aylarda TRT Nağme ve TRT Müzik gibi kanallarda tasavvuf mûsıkîsine pek rastlanmaz. Tasavvuf mûsıkîmize konu olan güfteler evliyâullah sözleridir. İncelediğiniz zaman görürsünüz ki, bu güfteler Kur’ân’ın özüdür. Lâdînî diye tâbir edilen klasik mûsıkîmizde de birçok güfte Allah aşkı ile yazılmıştır. Bu açıdan baktığımızda mûsıkî, bir tefekkür (düşünme) ve zikir (Yaradanı anma) vâsıtasıdır. Yani bir nevî sohbettir.

1986 yılında İTÜ İşletme Mühendisliği bölümünden mezun oldunuz. Mûsıkîmizle yakınlaşmanız hususunda kimlerden feyz aldınız ve solistlik noktasında kimlerin sizin üzerinizde etkileri oldu?

İlk mûsıkî eğitimimi Kubbealtı Mûsıkî Cemiyeti'nde babam Yusuf Ömürlü'den almaya başladım. Solistlik konusunda esas îtibâriyle babamdan etkilendiğimi düşünüyorum. Kendisine has bir okuyuşu vardır. Bize bağırmadan, gönül sesimizle eser icrâ etmeyi öğretti. Uzun yıllar babamın derslerine devam ettim. Pek çok eseri onunla çalıştım. Özel olarak belli bir kişiyi dinlemedim. Çok farklı kişiler, farklı müzikler ve farklı icrâlar dinledim. Bir dönem kardeşim Emre Ömürlü'nün tavsiyesiyle uzunca bir müddet merhumSelma Sağbaş'ın icrâlarını dinledim. Kendisinin söylediğine göre epeyce etkilenmişim. Bu aralar ağırlıklı olarak Bekir Sıtkı Sezgin dinlemekteyim.

Üniversite yıllarında Süheylâ Altmışdörtidaresindeki İstanbul Üniversitesi Korosu’na 4 yıl devam ettim. Çok keyifli çalışmalardı. Oradan çok feyz aldım. Bazen her ay bir makamdan takım geçilir ve radyoda program yapılırdı. Orada çok kısa zamanda çok eser öğrendim. Çalışmaların haftada 3 gün 3’er saat olması da avantajdı tabii ki. Biz vakıfta sadece cumartesi günleri çalışabiliyorduk.

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/soylesi/24590/msik-ve-edebiyat-zevkinin-seviyesi-yukselmeli

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.