09 Mayıs 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

MUSTAFA KUTLU: NASİP

Anlatacağım alelade bir hikâye. “Ne var bunda” denecek kadar basit. Ancak basit olanı anlamak zordur. İçinizden “Neden zor olsun kardeşim?” diye geçirebilirsiniz. Ben anlamakta zorlandım, siz inşallah anlarsınız.

Mustafa Kutlu: Nasip

27 Mart 2024 Çarşamba 10:55

İstanbul-Merter’de oturuyordum. Burası tekstil ürünleri merkezi. Bütün bir semtin neredeyse bütün dükkânları-mağazaları tekstil ürünleri satıyor. Ucuzu da var, pahalısı da. Özellikle ihraç fazlası ürünler burada pazarlandığı için hayli kalabalık bir semt.

Her gün önünden geçtiğim mağazalardan birine giriverdim. Önümüz yaz. Yazlık bir şeyler var mı bana göre diye bakınıyorum. Adam marka satmıyor ama nasıl olsa eline geçivermiş Kappa tişörtler gördüm. Ben XL giyerim. Su yeşiline de bayılırım. Al işte üç-dört adet tişörtün içinde bir XL ve su yeşili bir tişört var. “Oh ne güzel dedim”, şunu alayım. Yerinde elli-yetmiş milyon arası satılan mal, burada on milyon. Olacak şey değil yani.

 

Ama işe gidiyorum. Paketi yanımda taşımak isatemiyorum; tezgâhtaki delikanlıya:

– Şu tişörtü alacağım, biz burada komşuyuz. Eliamde gezdirmek istemiyorum, akşam dönüşte alsam olur mu diye sordum. Delikanlı:

– Olur abi, dedi.

İçim rahat gittim işe.

Dönüşte mağazaya uğradım, tişört satılmış.

İçimden bir kıristal vazo yuvarlandı, betona düşüp parçalandı. Gitti bizim XL su yeşili, sudan ucuz tişört. Delikanlı:

– Abi kusura bakma, keşke ayırıp bir yana koysaymışız, müşteri çıktı sattım, sizi unutmuşum, dedi.

Ben yarama tuz bastım:

– Eh, ne yapalım kısmet değilmiş diye geçiştirdim.

Ve o sıkıntı ile mağazadan ayrıldım.

Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/mustafa-kutlu/nasip-4611240

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.