08 Kasım 2025
  • İstanbul15°C
  • Ankara10°C
  • İzmir15°C
  • Konya11°C
  • Sakarya12°C
  • Şanlıurfa19°C
  • Trabzon17°C
  • Gaziantep12°C

MUSTAFA KUTLU'DAN: İTİBAR ŞİİRLERİ ARASINDA

'İtibar' kardeşlerimin çıkardığı bir dergi. Böyle birçok dergi daha var. Onlara baktıkça gözlerim nemleniyor. İtibar'da 'iyi şiirler' yayımlanıyor. Bu belki benim şiir anlayışıma, zevkime hitap ettiğindendir.

Mustafa Kutlu'dan: İtibar şiirleri arasında

Oturma odası o büyük curcuna
Herkesi içine alacak kadar boş

Ben olsaydım 'misafir odası' derdim. Misafire ayrılan ve titizlikle tezyin edilen odalarımız ne kadar soğuk, ne kadar hüzünlü ve her zaman sanki boştur. Bu misafir odası hüznü, tenhalığı, yalnızlığı, o eşyalar falan, nikâha hazırlanmış ve damadı bekleyen bir gelin gibidir. Hiçbir zaman gelmeyecek olan damadı. Misafir odası için şiir yazılabilir.

Ahmet Murat ironiye yaslanmış. Şöyle diyor 'Son Hutbe' şiirinde

Cemaat! Yürüyen merdivenli minber Dubai'de

Yapsınlar ve cennet similatörü -hazırlık niyetine

Acı bir gülümseme ile geçiyorum bu şiiri de.

Ercan Yılmaz 'Hâmûş' şiirinde:

Mumdan gemileri kaldırmaz için
Uyuyan bir çobanı uyandırırsan

'Uyuyan bir çobanı uyandırmak' niçin çarptı bana böyle. Sanki bir çocuğu incitmişler gibi. Sanki bulutu kirletmiş, kuşun kanadını kanatmışlar gibi.

Emel Özkan'ın şiirinde:

Aralık kalsın örtme o çocukluk kapısı

mısraı geçiyor. Ve gerçekten kaybolmuş cennetten bize neler neler getiriyor.

Furkan Çalışkan'ın 'Bilerek ve isteyerek' başlıklı şiirinde şu mısralar var:

Yurtlarından çıkarılan adamlar arasında
Ve aşk, aniden yola fırlayan bir çocuktu

Aşkın ne kadar tekinsiz olduğunu bir bikr-i mazmun ile tesbit ediyor. Furkan'ın şiirini de sevdim. Şu mısraları meselâ:

İspat edemem fakat öylece içime baktın
Ve sonra kalbim olaysız bir biçimde dağıldı.

Mustafa Akar bir filmin vurucu ilk sahnesi gibi giriyor şiire:

Herşey yolunda amir

İkimizden biri fazla bu gemide.

Bu giriş ne çok şey vadediyor okura. (mir yerine 'Kaptan' dese sıradan olacak. Ama âmir bize ne kapılar açıyor). Devam et diyor devam. Belki bir buluşma, belki bir ayrılık, belki bir cinayet, her neyse.

İyi mısralar yanında, iyi bir şiiri zedeleyen kötü mısra yok mu? Var. Bir örnek. Murat Sözer'in 'Zeytin ve Otopark' şiirinde:

Kırmızı tokasını sevmeyen bir kızla
Yeşil tokasını sevmeyen bir kızı tokalaştıralım

İbrahim Tenekeci'nin şiiri her zamanki gibi. Son kıtanın sesine dikkat:

Çocuklar sevinir alırsan bir şey
Dur durak bilmeden, den den
Kuşlar uçuyordur, doğrudur, dur
Olmuş olanlar bir daha olur.

Sanki bir çocuğa bir trampet almışsın. Boynuna takmış ve sevinmiş. Sevincini avuçlayıp çala çala gidiyor ve sokağın sonunda kayboluyor.

İtibar'da başka güzel şiirler, başka güzel mısralar var. Kendi dergilerimizde çok iyi şairler var. Ama şans işte. Bu arkadaşlar edebiyatın gözden düştüğü bir devirde yetiştiler.

Olsun. Ne denilmiş.

Şöhret âfettir.

16.05.2012 Yeni Şafak

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.