09 Kasım 2025
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C
  • İzmir17°C
  • Konya12°C
  • Sakarya15°C
  • Şanlıurfa19°C
  • Trabzon15°C
  • Gaziantep17°C

MUSTAFA KUTLU'DAN: KAYIP ÇOCUK - II

Çocuğu sokağa salardınız; dut dallarına, incir ağaçlarına, tozlu top sahalarına, ırmak boylarına. Çocuk evde değil, sokakta büyürdü. Kedilerle, köpeklerle, çiçeklerle, böceklerle.

Mustafa Kutlu'dan: Kayıp çocuk - II

Elleri, ayakları ne toprağa basıyor; ne çamur çiğniyor. Yağmurda ıslanmıyor, karda yuvarlanmıyorlar. Bu sebeple ufak bir yel esse hastalanıyor, elini döşemeye sürse mikrop kapıyorlar. Hijyenik atmosfer onları sağlıksız kılıyor. Hepsi tombul, beyaz ve kırılganlar.

Sokaktan arkadaşları yok; varsa komşu çocuğu, akraba çocuğu. Birlikte bilgisayar başında sabahlıyorlar. Sürekli olarak ya ebeveyn, yahut öğretmen veya bakıcıya muhtaçlar.

Çalışan anne-babalar onlarla yeteri kadar ilgilenemiyor. İlgiler mekanik hale geliyor. Ne dede tanıyorlar, ne de nine. Oyuncak denizinde yüzüyor, ama tatmin olamıyorlar.

Tatmin olamıyorlar çünkü ne duvarlar konuşur, güler, koşar, oynar; ne de oyuncaklar.

Bir çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey yine bir çocuktur.

Bu bakımdan mahalle arkadaşlığı ile asker arkadaşlığı unutulmaz.

Ama ilk yazıda kaydettiğimiz gibi mahalle kayboldu, sokak öldü.

Bir daha geri geleceklerini umamayız. Dünya dağişiyor, hayat tarzımız değişiyor, yediğimiz, içtiğimiz her şey değişiyor. Bu değişimden çocuklar da nasiplerini alıyorlar. Elbette ki şimdinin çocukları ve gençleri bize benzemeyecek. Onları anlamaya çalışmalıyız (Bunu becerebilir miyiz acaba).

Her şey değişiyor dedik ama, değişmeyen şeyler de var. Ana unsurlar. Mesela çocukları yine analar doğuruyor.

Gönül ister ki analar büyütsün.

Bir çocuk için ana kucağı ile ana sütü ilelebet devam edecek olan en temel ihtiyaçtır.

Ana sütü emmeyen, ana kucağı görmeyen çocuklar yarı yetim büyüyorlar. Hırçın, şımarık, tatminsiz, dayanıksız, geçimsiz oluyorlar. Daha çocukluktan itibaren yalnız kalmaya, yalnız yaşamaya itiliyorlar.

Modern hayatın mekanik dişlileri bu masum yavruları da öğütüp duruyor.

Kayıp çocuk nerede?

O artık masallarda kaldı.

Hani "su ne oldu inek içti, inek ne oldu, dağa kaçtı, dağ ne oldu, yandı bitti kül oldu" denir ya, işte öyle.

Çocukluğumuzu mahallenin ve sokağın cenazesi ile birlikte toprağa gömdük.

Ve özlüyoruz.

Tıpkı ana sütü ve ana kucağı gibi.

27.07.2011 Yeni Şafak

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.