30 Ekim 2025
  • İstanbul4°C
  • Ankara2°C
  • İzmir8°C
  • Konya3°C
  • Sakarya8°C
  • Şanlıurfa14°C
  • Trabzon12°C
  • Gaziantep10°C

MUSTAFA ÖZCAN'DAN: GAZZENİN GÖRÜNMEZ ADAMI!

Gazze kahramanlar yurdu. Modern destanların yazıldığı bir yer. İmam Şafii ile Hasan el Benna ile anılıyor. İsrail her ikisinin ismini taşıyan mescit ve camileri de hedef aldı. Füzelerle vurdu ve kundakladı.

Mustafa Özcan'dan: Gazzenin görünmez adamı!

mustafaozcan11

Gazze kahramanlar yurdu. Modern destanların yazıldığı bir yer. İmam Şafii ile Hasan el Benna ile anılıyor. İsrail her ikisinin ismini taşıyan mescit ve camileri de hedef aldı. Füzelerle vurdu ve kundakladı. Gazze, İmam-ı Şafii ile anılıyor çünkü burada doğdu. Gazze Hasan el Benna ile anılıyor zira Benna ruhuyla ve taraftarlarıyla burada yaşıyor. Benna’nın ilk ve son kalesi sayılabilir. İkiz kardeşler gibi Gazze’ye saldırın Araplar ve Yahudilerin ortak düşmanı Hasan el Benna. Her iki taraf da onu ‘terörizmin kuramcısı’ olarak tanımlıyor. Müslüman Kardeşlerin Gazze’deki varlığı geçmişe dayansa da Birinci İntifada’dan beri bu şeride damgalarını vurdular. 2006 yılında seçimle ve 2007 yılından itibaren de fiilen Gazze Müslüman Kardeşlerin Filistin kolu olan Hamas’ın eline geçmiş oldu. O tarihten itibaren Gazze’yi yönetiyorlar. Bununla birlikte, Halk Devrim Komiteleri ve İslami Cihad gibi ortakları var. Gazze’yi Hamas’a bağlı İzzettin Kassam Tugayları, Halk Direniş Komitelerinin silahlı kanadı Salahaddin Tugayları ile İslami Cihad’ın silahlı kanadı Kudüs Tugayları savunuyorlar. Şaron’un tek yanlı olarak çekildiği 2005 yılından itibaren Gazze Şeridi üç kez saldırıya maruz kaldı. 2008 sonu ile 2009 başında ilk saldırı Ehud Olmert döneminde gerçekleşti. Ardından 2012 yılında Gazze ikinci kez saldırıya maruz kaldı. Üçüncü saldırı ise en büyüğü oldu ve 7-8 Temmuz’da başlayan saldırılar ateşkeslerle mola vererek yoluna devam ediyor. 

 

***

 

Burada öne çıkan isimlerden birisi Gazze’nin görünmez adamı ve Hamas’ın gayri resmi savunma bakanı Muhammed Dayf. İsrail kendisi için ‘yılanın başı’ ifadesini kullanıyor. Kendi sıfatını sormuyor ama herkese lakap ve sıfat takıyor. Gerçek ismi Muhammed Diyab İbrahim el Mısri. 1965 yılında gayet fakir bir Filistinli ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyor. İlk önceleri babasıyla birlikte dokumacılık yapıyor. Arkadaşları arasında utangaç, içine kapalı, fazla konuşmayan ama aynı zamanda şakacı ve uysal özellikleriyle biliniyor. Bir diğer özelliği ise imkânsızlıklar nedeniyle aralıklarla okula gitmesine ve İslam Üniversitesi’nde okumasıyla birlikte amatör anlamda geçek bir kitap kurdu olmasıdır. 1980’li yıllarda camiler vasıtasıyla Hamas ile tanışıyor. Örgüt içinde disipliniyle ve zekâsıyla temayüz ediyor. Sanata da düşkünlük derecesinde eğilimi var. Belki de bu yönü şakacılığıyla da irtibatlı. Tiyatroda ‘Dönücüleriz’ grubunu kuruyor. Kendisi de İslami Sanat adını verdiği tiyatro grubu içinde bizzat temsillerde rol alıyor. Tiyatrocu bir yönü de bulunuyor. 1989 yılında İsrail hapishaneleriyle tanışıyor ve 16 ay hapiste kalıyor. Elbette bileniyor. Hapisten çıktıktan sonra Kassam Tugaylarını kuruyor. İsrail de peşine düşüyor. Bu arada 2000 yılı Mayısında Filistin Otoritesi tarafından da İsrail’in talepleri doğrultusunda tutuklanıyor. Salı gecesi yani 19 Ağustos (2014) tarihinde bir kez daha suikasta maruz kalıyor. Bu onun atlattığı veya maruz kaldığı beşinci suikast girişimli oluyor. Bununla birlikte, kesinlikle Arafat’ın sürgünde olduğu yıllarda yaptığı gibi bir evde iki gece gecelemiyor. Daima hareket halinde. İsrail bunu bilmesine rağmen Muhammed Dayf’a acı vermek ve ondan intikam almak için Muhammed Dayf’ı hedef aldığı intibaını vererek eşini ve çocuğunu öldürüyor. İsrail açısından bu hem kalleşlik hem de suikast politikasına geri dönmek hem de intikam dürtüsünü tatmin etmektir.

  

***

  

Bu suikast girişimlerinde yaralanan Muhammed Dayf Merci-z Zuhur sürgününden sonra İsrail tarafından şehit edilen Doktor Abdulaziz Rantisi tarafından bilinmeyen bir yerde tedavi ediliyor. Bir gözünü kaybettiği ve engelli hale geldiğine dair rivayetler var ama bu iddiaların gerçeği bilinmiyor. 2012 yılında yardımcısı Ahmet Ca’beri İsrail tarafından şehit ediliyor. Salah Şahada’nın 2001 yılında şehit edilmesinden sonra onun yerini alıyor. Mühendis Yahya Ayaş’ın da halefi sayılıyor. Onun İsrail tarafından tasfiye edilmesinden sonra İzzettin Kassam bölüklerini veya tugaylarını yönetiyor ve eylemleri o planlıyor ve o komuta ediyor. Arafat’ın işgal altındaki topraklara dönmesinin ardından Şimon Peres, Arafat’tan Muhammed Dayf’ı tutuklamalarını istiyor. Arafat ise böyle bir ismi tanımadığını ve kendisine yabancı geldiğini söylüyor. Kifah Zebun’un yazdığı profile göre, Arafat böyle bir ismi tanımadığını söylüyor. Bununla birlikte bilahare Arafat’ın Muhammed Dayf’ı kolladığı ortaya çıkıyor. Gölge adam hâlâ İsrail’i titretmeye devam ediyor. Eşinin ve çocuğunun hunharca öldürülmesinden sonra galiba İsrail’in gözüne uyku hiç girmeyecek. Arapların deyimiyle kalleşlerin ve korkakların gözlerine uyku girmesin!

22.08.2014 Milli Gazete 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.