- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara13°C
- İzmir17°C
- Konya14°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa22°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep19°C
MUSTAFA ÖZCAN'DAN: HALEP'TEN ÖTESİ YOK!
Halep kahramanlar şehri. Halep kahramanlarının adını taşıyan sokaklarda yeni bir kurtuluş savaşına sahne oluyor. Bu kurtuluş savaşı eskisinden daha zor. Fransızlar yabancı işgalciydi.

¥
Böylece direnişin başkenti olarak anılan Humus ve ardından Halep gazeteci mezarlığına dönüşüyor. Suriye'de çatışmaların başından bu yana gazeteciler de hedef oluyor. Fransız muhabir Gilles Jacquier 11 Ocak'ta(2012) Humus'ta Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yanlılarının eylemini izlerken muhalifler tarafından atılan bir havan topu mermisinin isabeti sonucu vefat etmişti. ABD'li Marie Colvin ve Fransız Remi Ochlik de 22 Şubat tarihinde Humus'taki muhaliflere ait askeri bir karargahta bulundukları sırada ordu tarafından düzenlenen saldırıda öldürüldüler. Ve daha sonra kasıtlı olarak infaz edildikleri ortaya çıktı.
Japon gazeteci Mika Yamamoto hünerli bir gazeteci. Birçok kez ölümle burun buruna geldikten sonra kurtuluyor. Lakin son durağı Halep oluyor. 'Abadan'dan ötesi yok*' dedikleri gibi onun için de Halep'ten ötesi olmuyor. Rejim için de aslında Halep'ten ötesi yok. 2001 yılında Afganistan işgalini ve 2003 yılında Bağdat işgalini takip ediyor. Hatta arkadaşlarıyla kamp kurduğu Filistin Meridyen Oteline Amerikalılar bomba atıyorlar ve bazı meslektaşı Batılı gazeteciler bu saldırıda ölürken Mika Yamamoto acaip bir şekilde kurtuluyor. Bu kurtuluşu kendisine bir on yıl kazandırıyor ve ardından Anthony Shadid gibi gencecik denebilecek bir yaşta hayatını savaş muhabirliğine kurban veriyor.
¥
Lakin benim için asıl sürpriz olan uzun yıllar İHA'daki faaliyetlerinden tanıdığımız Filistin asıllı arkadaşımız Beşşar Fehmi'nin bu şehirde kaybolmasıdır. Kendisi yine tanıdık arkadaşlardan biri olan kameraman Cüneyt Ünal ile birlikte Halep'te şehir savaşının seyrini izliyordu. En son olarak Amerikan Kanalı el Hurra'da çalışıyor ve onun temsilciliğini yapıyordu. Meslek icabı ve meslektaş olarak sık karşılaştığımız arkadaşların kaybolması bizi şok ettiği gibi gazetecilik mesleğinin zorluğunu da bir kez daha gözler önüne serdi. Arkadaşlarımızın bir an önce sağ salim kurtulmalarını bekliyoruz. Türkiye gazetesinden de Adem Demir ile Ahmet Sağırlı arkadaşlarımız da yine geçtiğimiz günlerde PKK'nın tuzağına düşmüşler ve canlarını zor kurtarmışlardı. Süleyman Halebi veya Salahaddin Eyyübi gibi savaşların kahramanları olduğu gibi savaşları takip eden ve bize duyuran kahramanlar da var. Savaş muhabiri arkadaşlarımız da savaşçılar gibi kelle koltukta savaşları takip ediyorlar ve gelişmeleri bizlerle paylaşıyorlar. Biz ekran önünde onları izlerken onlar ekran gerisinde ölüm kalım savaşı veriyorlar. Bazen ecel terleri döküyorlar. Bazen Sağırlı ve Demir örneğinde olduğu gibi PKK tarafından kalkan olarak kullanılıyor ve kalleşliklere de maruz kalıyorlar. Daha önce de AA foto muhabiri Sinan Gül de yine Halep'te Şebbiha mensubu keskin nişancıların hedefi olmuş ve arkadaşlarının ve Suriye Hür Ordusunun gayretleriyle kurtarılabilmişti.
Bir an evvel Beşşar Fehmi ve Cüneyt Ünal ve diğer arkadaşlarımızın hayırlı ve sağlıklı haberlerini bekliyoruz.
*leyse verae Abadan karye
22.08.2012 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.