- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul18°C▼
- Ankara14°C
- İzmir17°C
- Konya12°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa19°C
- Trabzon15°C
- Gaziantep17°C
MUSTAFA ÖZCAN'DAN: MISIR’A PENCEREDEN GİRMEK!
Arap Baharı siyasi iklimi değiştirdi. Mısır-Türkiye ve ötesinde bölge kaynaşmasının zemini müsait hale geldi. Daha önce Erbakan Hoca’nın D-8 projesi Mısır’ı da kapsamıştı. Lakin Mübarek bu oluşumun içinde kerhen yer almıştı.

Gerçek Menderes’i yabancıların gözüyle daha iyi anlıyorsunuz. Onu daha berrak tanıtmakta, iç dünyasına ışık tutmaktadır. Bu hatırat kitaplarından birisi Iraklı Al-i Süveydi (Süveydi ailesinden) ve eski başbakanlardan Tevfik Süveydi’nin Müzekkerati/Hatıratım adlı kitabıdır. Soyu Abbasilere dayanan Tevfik Es Süveydi Hatıratında Menderes ile yaşadığı bazı mahremleri paylaşmaktadır.
•
Lakin bundan da önemlisi Menderes’i beyefendi, kibar, zarif, tatlı dilli, mütevazi ve ince ruhlu ve centilmen ve entelektüel birisi olarak tanıtmasıdır. Geniş bir bilgi birikimi ve ıttılaı olduğunu ifade etmektedir. Menderes’in Irak ve Iraklıları çok sevdiğine de şahitlik etmektedir. Bu sevgi karşılıksız kalmamış, Iraklıları esir almıştır. Onlar da sevgiye sevgiyle karşılık vermiştir. Sadece Araplar değil Menderes’i içerideki azınlıklar da sevmiştir. İdamına hüngür hüngür ağlamışlar ve empati ile onun trajedisini ve halet-i ruhiyesini can evlerinde hissetmişlerdir. Balçiçek İlter azınlıkların sevgi halesinden bir demeti okurlarıyla paylaşmıştır. Dikran Karagözyan “Ne çok severdik Menderes’i” diyerek idamına tarih ve ah düşenlerden birisidir. CHP’nin kışını yaşadıktan sonra DP’nin baharını idrak eden azınlıklar Menderes’e minnet duymuş ve tatlı hatırasını ebediyen yaşatmışlardır.
Zaman zaman Menderes Irak’a gittiğinde diğer Arap liderleriyle de görüşme isteğini dile getirir. Bunun gerçekleşmemesinden dolayı teessüflerini ifade eder. O dönemde de Suriye ve Mısır rejimleri mümanaat/istemezük ve mızıkçı rejimlerdir. Türkiye’yi dışlama ve reddetme gerekçesi olarak direniş/mukavemet cephesinde olmalarını gösterirler. Menderes hususiyle ve bizzat Abdunnasır ve Şükrü Kuvvetli ile görüşmek istemektedir. Lakin her iki lider de Menderes’ten uzak durmakta ve görüşmeye yanaşmamaktadır. Menderes bu duruma bir anlam verememektedir. Ve Hatırat’a göre Tevfik Süveydi’ye şunları söyler: “İmtina sebebi ne olursa olsun Mısır Lideri(Nasır) ile muhakkak görüşeceğim. Kapıdan kovulsam bile mutlaka pencereden gireceğim ve şansımı deneyeceğim (Müzekkerati: 564, Daru’l Hikme)....” Menderes’in camdan girmeyi temenni ettiği Mısır’a Erdoğan bugün kapıdan girmiştir. Bu yeni bir milattır.
•
Menderes Irak gibi ülkelerle ilişkileri sadece siyasi boyutta tutmaktan yana değildir. Dostluk ve beraberliği halklar arasında da yaymak ve pekiştirmek istemektedir. Aydınların aydınlarla ve halkın halkla buluşmasını arzu etmektedir. Lakin darbelerle birlikte Nasır’ın hastalığı Irak’a bulaştığı gibi 1960 darbesiyle Türkiye’ye de yeniden nüksetmiştir. Adeta 1960 darbesi Hareket Ordusunun yeniden hortlamasıdır. Velhasıl, Arap-Türk baharı darbelerle soldurulmuştur. Şimdi halk ihtilali ve Arap Baharı ile yeniden dirilmektedir. Nasır, Sedat ve Mübarek yüzünden Mısır Türkiye beraberliği 60 yıl gecikmeli olarak yola çıkmıştır. Denildiği gibi, Mısır ve Türkiye Ortadoğu’nun iki kanadıdır. Demek istediğimiz o ki Başbakan Erdoğan’ın Mısır ziyaretinde 60 yıllık bir gecikme söz konusudur. Nasır yüzünden 60 yıl rötar yapmıştır. Bugünlere ne zor aşamalardan geçerek geldiğimiz ortada. Tarih aynası da buna şahittir.
13.09.2011 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.