- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara10°C
- İzmir15°C
- Konya11°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa19°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep12°C
MUSTAFA ÖZCAN'DAN: TARİHİN RÖVANŞLARI
Tarih med ve cezirlerle ve gitgeller ile yüklü ve doludur. Tarih yıkıcı hareketlerin veya cahiliyetlerin dirilişine sahne olduğu gibi aynı zamanda hakkın ve hakikatin dirilişine de sahne olmaktadır.

¥
Tarihçiler İranlıların Timurlenk'i sevmediklerini söylerler. Bunun muhtemel iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi, Anadolu gibi İran'da da irtikap ettiği katliamlardır. İkincisi ise Firdevsi'nin kabrinde İran şuubiliğinden veya ırkçılığından intikam almasıdır. Halbuki Timurlenk pragmatik bir adamdır ve kafasına göre bazen Şiiliğe ve bazen de Sünniliğe meyletmiştir. Hatta soyunu da bazen Hazreti Ali'ye (K.V.) bazen de Cengiz Han'a nispet etmiştir. Eklektik ve senkretik bir adamdır. Velhasıl Timurlenk kabirde de olsa Firdevsi ile hesaplaşmış ve Şehname'yi susturmuştur!
¥
Suriye'de de böyle olmuştur. Bizans İmparatoru Herakl Müslümanların Suriye'yi ele geçirmesinin akabinde Abdullah Ahmer'in Endülüs'te yaptığı gibi Suriye'ye son bir bakış fırlatmış ve: 'Elveda Suriye. Artık bu buluşmanın devamı ve tekrarı yok' demiştir. Lakin Haçlılar ve ardından da Sykes-Picot bölüşümü veya paylaşımından sonra 1917'de veya sonrasında Fransız General Henri Joseph Étienne Gouraud, Selahaddin Eyyübi'nin Şam'daki kabrine uğrayarak aynen Timurlenk'in Firdevsi ile hesaplaşması gibi Selahaddin Eyyübi'nin kabriyle hesaplaşmıştır.
Fransız General Gouraud heyecanla geldiği kabrin başında şöyle seslenmiştir: "Selahaddin biz yeniden döndük..." Lakin bu dönüşleri de tarihin parantezlerinden birisi olmaktan kurtulamamıştır. Tarih onları da geride bırakarak yoluna devam etmiştir. Tarihin iyilerle kötüler arasında bir hesaplaşma mahşeri olduğunu beyan eden ifadelerden birisi de bir hadis-i peygamberidir. Kudüs ve Filistin için nöbet alanı (ardu'l ribat) tabirini kullanmıştır. Bu tarihin nöbetleşe ve rövanşlarla yoluna devam edeceğinin bir haberi veya ihbarı gaybisidir. 1917'de Kudüs'e giren İngiliz orduları komutanı General Allenby de "Haçlı seferleri şimdi bitti" derken, Şam'a giren Fransız komutan ise, Selâhaddin-i Eyyubî'nin türbesinde, "Selâhaddin, işte geri döndük" diye söylenmiştir.
Nitekim, tarih boyunca öyle de olmuştur. Haçlılar ardından İngilizler ve Siyonistler muvakkaten bu toprakların sahibi olmuştur. Lakin bu toprakların hakiki sahibi şaşmaz imanın ve inancın temsilcileri ve bekçileri olan Müslümanlardır.
Diğerlerinin zaferleri, Müslümanların ise hezimetleri muvakkat, geçicidir.
29.05.2012 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.