- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
07 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara19°C
- İzmir19°C
- Konya18°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep21°C
MUSTAFA ÖZCAN'DAN: YUSUF MAKAMINDA
Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mürsi'nin firavuna benzetilmesi Türkiye'de birçok kesimin çok hoşuna gitti. Benzetmeyi tuttular. Gönüllerinde yatan meğerse buymuş.

Bizde ve Mısır'da kimi fanatik laikler Mürsi için firavun benzetmesinde bulunsalar da gerçek bunun hilafınadır. Muhammed Mürsi birçok Müslüman Kardeşler üyesinin de tanıştığı gibi Hazreti Yusuf'un medresesiyle tanışmış ve bu medreseden mezun olmuştur. Bilindiği gibi İmam Rabbani, Güvalyar Hapishanesi için Medrese-i Yusufiye tabirini kullanmış ve ondan sonra bu kullanım yaygınlaşmıştır. Bu açıdan Muhammed Mürsi, Medrese-i Yusufiyenin mensup ve mezunlarından birisidir. Kesinlikle firavun ve firavuniyetle alakası bulunmamaktadır. Hatta onun döneminde Mısır'ı yöneten hanedanlık da Mısırlı olmayıp yabancıdır. Bundan dolayı Hazreti Yusuf'u tensip eden hanedanlık da firavunlar soyundan değildir. Kur'an buna ince ve zımni bir biçimde temas eder. Yusuf Suresinin 54'üncü ayetinde bu mesele telmih ile dile getirilir. Ve melik şöyle dedi: "Onu bana getirin! Onu kendim için seçtim." Onunla konuşunca: "Muhakkak ki; sen, bugün bizim yanımızda mevki sahibisin, eminsin (güvenilir kişisin)." dedi. Burada firavun yerine 'melik' ifadesinin kullanılması Şaravi ve benzeri müfessirlere göre, Hazreti Yusuf dönemindeki kraliyet ailesinin Mısır asıllı olmamasından kaynaklanmaktadır. Hazreti Yusuf'u bu makama getiren ve tensip eden kraliyet ailesi Mısır asıllı olsaydı Kur'an buna mutlaka temas eder ve melik yerine firavun ifadesini seçerdi. Böyle olmadığı için vakıaya mutabık olarak firavun deyimini seçmemiştir.
Musa (Aleyhisselam) dönemindeki kraliyet ailesinden bahsederken Kur'an açıkça kralı firavun olarak tanımlamıştır. Bu da vakıaya mutabıktır. Mısır'da birbirine zıt iki tarihi çizgi ve hat vardır. Bunlardan birisini firavunlar diğerini de Hazreti Yusuf ile Hazreti Musa temsil etmiştir. Muhammed Mürsi bu iki zıt çizgiden Yusuf Aleyhisselam'ın çizgisine varis olmuştur. Aynen Yusuf Aleyhisselam gibi hapisten saraya ve tahta çıkmıştır. Elbette insan ölmedikçe imtihanı bitmez ve akıbeti hakkında ihtimalli konuşulur. Dolayısıyla Muhammed Mürsi'nin şahsiyetini bundan sonraki icraatları ve fiilleri belirleyecek ve tayin edecektir. Lakin aksi sabit olmadıkça ona firavun denilemez. Umud ederiz ki, Hazreti Yusuf'un çizgisinden sapmaz ve ona layık olmaya çalışır. Allah hayırlı icraatlarında muvaffak kılsın.
02.12.2012 Milli Gazete- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.