12 Kasım 2025
  • İstanbul14°C
  • Ankara15°C
  • İzmir20°C
  • Konya17°C
  • Sakarya15°C
  • Şanlıurfa24°C
  • Trabzon19°C
  • Gaziantep23°C

MUSTAFA TEKİN: AKLIN ÜÇ HÂLİ

Mustafa Tekin: Aklın üç hâli

12 Kasım 2025 Çarşamba 11:30

Modern zamanlar aynı zamanda farklı yoğunluklarda “akıl” ve “vahy”in imkan ve alanlarına dair tartışmalarla tebellür etmektedir. Bir yandan dinin irrasyonel olanla özdeşleştirilmesi, diğer yandan aklın mutlak bir kategoriye dönüştürülmesi akla olan atıfları da beklentileri de fazlalaştırmıştır.

Modern dünyanın merkezinde yer alan Aydınlanma düşüncesi sonucu akıl namına araçsal akıl zirvelere doğru taşınırken, vahiy-akıl ilişkisinde hem insanı dinin kahyalığından kurtaracak cesur adımı atmak hem de uzun vadede aklın vahiy karşısındaki alanını genişletmek üzere harekete geçmiştir. Sekülerleşme denilen bu süreç ve mekanizma modern düşüncenin olmazsa olmazlarındandır. Bir başka deyişle, artık dünyanın inşasında dini referanslardan mesafe alarak insanın kendisine referansta bulunduğu bir yaklaşım biçimidir ki, bunun da en önemli aracı akıldır.

Sekülerleşme tezleri üzerine bugün tartışmalar devam etmektedir. Belki gelinen noktada Peter L. Berger’in klasik sekülerleşme tezinden geri döndüğü ve dinselliğinde bir şekilde insan hayatında yer almaya devam ettiğidir. Müslümanları “kutsalın dönüşü” ya da “desekülerleşme” denilen süreçlerin varlığı biraz sevindirmiş görünmektedir. Fakat bu süreç din açısından ifade ettiği anlamlar bakımından üzerinde ciddi düşünülmesi gereken içeriklere sahiptir.

Postmodernlik evrensel akla itiraz ederken din ve vahiy konusuna aslında ilgisizdir. Müslümanlar katı modern uygulamaların ardından postmodernliğin ilgisizliğini daha çok dine olumlu bir yaklaşım olarak yorumladılar. Halbuki postmodernlik zaten meta anlatılara karşı olduğundan vahyin ve aynı zamanda aklın evrensel ilke ve yargılarına karşı olumsuzluk içindedir. Sadece egemenlik alanı olarak tekil insanın sınırlarını aşmayacak bir dinselliği herkesin kendi öznelliği içinde kabul etmektedir. Esasen onun ne olduğu ile de ilgilenmemektedir. Bu açıdan postmodernlikte modernlikten farklı olarak hem vahiy hem de akıl oldukça sınırlanmış kategoriler olarak vardırlar.

İnsanın en önemli imkân ve potansiyeli olan “akıl” üzerine odaklanması ve akla hakikati kavrayacak bir yetkinlik tanıması aslında oldukça heyecan verici olarak düşünülebilir. Fakat modernliğin süreç içeririnde bu konudaki yetersizliği deşifre olmuştur. Zira insan ve evrene dair hakikati aklın kendi yeterliliği ve imkânları içerisinde kavrayamadığı görülmektedir. Nitekim bugün insan, anlam, özgürlük, aşkınlık vb. söz konusu olduğunda bu yetersizlikler gün yüzüne çıkmıştır.

Yazının devamı için:https://www.milatgazetesi.com/aklin-uc-hali

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.