- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
NAMIK AÇIKGÖZ: LOZAN BİTTİ
Lozan konusunu öne alalım…
19 Nisan 2017 Çarşamba 10:00
Baştan anlaşalım: Lozan’ın zıddı Sevr değil, Misak-ı Millî’dir. Yani Lozan muhalifi birine “Sevr’i mi istiyorsun?” diye sormayı “abes” kelimesi bile izahtan uzak kalır. Lozan’a muhalif olmak, tıpkı Ali Şükrü bey gibi, Tıpkı Hüseyin Avni bey gibi Misak-ı Millî’ye tarafdar olmak demektir.
Lozan’da “İstedikleri her şeyi verdik.” diyen İsmet Paşa’nın yanlış politikası karşısında bir direnişi simgeleyen Trabzon mebusu Ali Şükrü bey, meclisteki sıkı tartışmalardan sonra 27 Mart 1923 akşamı katledilince, Birinci Meclis’in kapatılma yolları açılmış oldu. Çünkü o meclis Lozan’ı imzalamazdı.
Nitekim Birinci Meclis dağıtıldı. Haziran-Temmuz’a kadar teşekkül ettirilen İkinci Meclis’in ilk işi Lozan’ı imzalamak, ikinci işi Cumhuriyeti ilan etmek oldu.
24 Temmuz 1923 günü kabul edilip 23 Ağustos 1923 günü de TBMM’nin onayladığı Lozan Antlaşması, Misak-ı Millî’ye saplanmış bir hançer olmakla beraber, “boynu bükük millet, bizden adam olmaz, biz bir şey yapamayız, az gelişmişiz, Batı’ya muhtacız, ne varsa Batı’da var” zihniyetinin pompalanmaya başladığı bir devrin başlangıcına da işaret eder.
Evet… Son toprakları Lozan’la kaybettik ama en az toprak kadar önemli olan gururumuzu da Lozan’la yitirdik. Bunu Lozan’ın gizli maddeleri üfürükçülüğüne bağlamayalım lütfen. Gizli madde falan yok ama Lozan’a sindirilmiş bir toplumsal psikoloji var: Siz mağlupsunuz!...
Devamı: http://www.enpolitik.com/kose-yazisi/1071/lozan-bitti.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.