- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara9°C
- İzmir17°C
- Konya12°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa18°C
- Trabzon15°C
- Gaziantep12°C
NAMIK AÇIKGÖZ'DEN: DİYANET, FELSEFE, İLAHİYAT
İlahiyat fakültelerindeki felsefe derslerinin kaldırılması konusunda herkes Diyanet İşleri Başkanlığının görüşünü merak ediyordu. Sayın Başkan 15 Eylül günü verdiği bir röportajda konuyla ilişkili görüşlerini açıkladı.

Diyanet merkez teşkilatında, medya dili konusunda yetkin kişilerin olduğundan eminim. Keşke o röportaj, yayınlanmadan önce, o yetkin kişilere gösterilip ondan sonra yayınlansaydı. Şu hâliyle o röportaj, beklenen etkiyi yapmamıştır. Üstelik “Diyanet ne düşünüyor?” diye merakla beklenirken.
Konuya taa Nizamiye medreselerinden başlayıp Taşköprülüzade’nin ilimlerin tasnifine getirip çözüm aramak akademik olarak doğru olsa da medya dili olarak yanlıştır.
İlahiyat fakültelerinin müfredatıyla ilgili hükümlerin YÖK tarafından verilmesini; yani üniversite-fakülte kimliklerinin yok sayılmasını “takip edilen yolun yanlış olduğu” ifadesiyle eleştiren bir hayli yoğun olan bilgi bombardımanı arasında “Müslüman’ın parçalanmış zihin ve bilinç” ile olaya yaklaşmasını eleştiren Sayın Başkan, “dini bilginin bu yüzden sadece tefsir, hadis ve fıkha indirgenemeyeceği”ni; bu tavrın, dini Protestanlık’a benzeten ve sonuç olarak da neo-selefîk’e denk düşüren zihniyete olumsuzlar. Kur’an’ı sadece “zâhirî ve literal okuma” tehlikesine de dikkat çeken Sayın Başkan, klasik gelenekte mantık, hilâf, cedel ve münazara derslerinin de okutulduğunu ve tartışılan konuların bu “âlet ilimleri”yle daha da iyi anlaşılabileceğini söylüyor. Günümüzde bu alet ilimlerinin terk edilmesiyle nasların birer kanun veya slogan haline getirilmesini de eleştiren başkan, din-hikmet-felsefe ilişkisine de dikkat çekiyor.
Sayın Başkan, sonuç olarak “felsefesiz olmaz” diyor ama bunu anlayıncaya kadar hayli yoruluyorsunuz.
Röportajdaki ciddi tespitlerdir ama bu ciddi tespitleri anlamak için, 4.287 kelimelik röportajı sonuna kadar okumak herkes için mümkün değildir.
Bu tür metinlerde tespitler berrak ve kamuoyunca kolay anlaşılır bir dil kullanılmalıdır. Diyanet gibi etkili ve geniş bir kurumun merkezinden neş’et eden metin böyle bir metin olsaydı, toplumsal etkisi daha fazla olurdu. Keşke Sayın Başkan’ın medya danışmanları görseydi de bu metin daha etkili bir dile büründürülseydi. Yoksa herkes bizim gibi tahammül gösterek metni sonuna kadar okuyup istifade edemez.
21.09.2013 Habervaktim.com
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.