- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul14°C▼
- Ankara6°C
- İzmir16°C
- Konya6°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa15°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep11°C
NAMIK AÇIKGÖZ'DEN: "DÜŞTE KÖRDÜĞÜM" ROMANI VE 28 ŞUBAT
Türkiye'de her darbe insanları tekilleştirmiştir. Tekilleşme bireyselleşmeyi doğursa iyi de, darbelerin tekilleştirmesi, "değersizleştirme ve itibarsızlaştırma" amacına matuf olduğundan, sosyal dejenerasyona yol açıyor.

Zamanın YÖK Başkanının, Kara'nın rektörüne yaptığı idari ve sosyal baskıyı bazı ayrıntılarıyla anlatan Kara, yönetime getirilen 28 Şubatçı rektörün üniversiteye ektiği korku tohumlarını anlatıyor. Korku kültürünün geliştirildiği üniversitede, en makbul insanlar, jurnalcilerdir. İzlenen yönetim politikası da "birbirine düşür ve birbirine kırdır"dır. 12 Eylül öncesinin düşmanları, darbeci zihniyet tarafından birleştirilir ve sözde irticaya karşı örgütlenir. Düşte Kördüğüm'deki rektör, bu politikayı üniversitesinde hayata geçirir ve nisbî bir başarı elde eder. Bu süreçte, genç bilim adamlarının ekmekleri ve hayatlarıyla oynanır. Kimi sürgün edilerek bezdirilir; kimi mahkemelerde süründürülür, kiminin ailesi dağılır; intiharlar bile vardır.
Tuvaletin yanındaki odaya oturtulan akademisyenler... Çay ocağında veya kalorifer dairesinde görevlendirilen idari personeller... Unvanları ellerinden alınan hocalar... Ve en acısı da daha düne kadar aynı kıbleye yönelen, aynı seccadede secde eden insanların jurnalcilikleri ve bu jurnalciliklerin tekilleştirdiği bilim adamları...
Kara, romanında 28 Şubatçı rektörün bir hanım dekana yaptığı zulmü de anlatır.. Bu hanım dekanın başına örülmeye çalışılan çoraplar, o günlerde basına da servis edilmiş ve bazı basın organlarının, bu haberi günlerce kullandığı hafızalardan henüz silinmemiştir.
Askerî bürokrasideki YAŞ kararlarına benzer kararlar üniversite yönetim kurullarında alınıyor ve vakit kaybetmeden hayata geçiriliyordu. Bir yandan genç akademisyenler, bir yandan da genç subay ve astsubaylar kıyıma uğratılıyordu. Her zaman olduğu gibi ileri yaştaki akademisyenler, ya çok iyi bildikleri "reverans"larla veya sessiz kalarak kendilerini kurtarabilmişlerdi.
Düşte Kördüğüm romanı, düşleri bile düğümlenen bir kuşağı anlatmaktadır. Okunmaya değer...
*
14 Ocak 2012 günü yayınlanan "Sıra Üniversitelerde" başlıklı yazımda ifade ettiğim gibi şimdi sıra üniversitelere gelmiştir. Önceki hafta YÖK'te çıkan bilgisayar kayıtlarında da görüldüğü üzere, ellerini ve bilimsel zihniyeti kirlenen 28 Şubatçı yönetimler, destekçileri ve 28 Şubat artığı bukalemunlar, yargı önüne çıkarılmalıdır.
04.03.2012 Habervaktim
Yorumlar
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.