06 Kasım 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara18°C
  • İzmir22°C
  • Konya20°C
  • Sakarya20°C
  • Şanlıurfa27°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep24°C

NAMIK AÇIKGÖZ'DEN: SİVİL TOPLUM DEMOKRASİSİ

1974’ten beri dernekçilik yaparım. O yıllarda ne zordu dernekçilik!...

Namık Açıkgöz'den: Sivil Toplum Demokrasisi


Tasarı, sivil toplum kuruluşlarının kuruluşunu ve işleyişini kolaylaştıyor. Bundan sonra, dernek yönetim kurulları 3 kişiden oluşacak. Genel kurul da en az 12 kişinin bir araya gelmesiyle gerçekleştirilebilecek.
Hâlen 5 derneğin bir araya gelmesiyle oluşturulabilen federasyonlar, 3 derneğin bir araya gelmesiyle oluşturulabilecek.
“Kamu Yararına Çalışan Dernekler” statüsüne sahip olma hakkı, hâlen Bakanlar Kurulu’nca veriliyordu; tasarıda, bu iş bürokratik engellerin kaldırılmasıyla, İçişleri Bakanlığına verilecek.
Hazırlanan tasarı, derneklerin yardım toplamasına da özgürlük getiriyor. 12 Eylülcüler, cami derneklerinin bağış toplamasını bile izne bağlamışlardı. Tasarıda, ibadethanelerin, kendi mahallerinde yardım toplaması izne bağlı olmayacak. Ayrıca, toplanan bağışlar, sadece toplanma amacında kullanmakla sınırlanmayacak, genel giderler (kira, elektrik, su, personel giderleri) için de kullanılabilecek.
Derneklerin, bütçelerini zenginleştirmek için düzenledikleri kermesler, şu anda izne tâbi. Tasarıda bu izin kaldırılıyor; yerine sadece bilgi vermek getiriliyor.
Mevcut işleyişte, yardım toplama süresi 1 yıllık iken (Gerekçeli bildirim ile bu 2 yıla çıkarılabiliyor.) tasarıda bu 2+1 yıla çıkarılıyor.
Yapılan en önemli tekliflerden birisi de, kurban derisi ve fitre-zekât toplamakta getirilen özgürlük. Mevcut işleyişte, bunları sadece Türk Hava Kurumu toplayabiliyor. Teklif edilen değişiklikle, devlet, halkının ibadetine müdahale etmekten el çekmiş oluyor. Laik bir devletin yapması gereken de budur zaten. Bu ülkede halk az kurban derisi ve fitre-zekât kavgası vermedi geçmişte. Şimdi bu dertten kurtuluyoruz.
Tasarıda eleştirilecek bir kaç husus olmakla birlikte, sivil toplum kuruluşçuluğunun önündeki engellerin kaldırılması ve bunların daha da özgürleştirilmesi, demokrasimizin sağlığı için şarttır. Hele biraz yol alalım, aksayan yönlerini de düzeltiriz.
Sivil Toplum Kuruluşları, demokrasinin kök hücreleridir. Bu kök hücreler sağlam ve iyi örgütlenmiş olunca, toplumsal sorumluluk bilinci tabana yayılır ve demokrasimiz daha da güçlenir. Sağlıklı ve güçlü bir demokrasiyi kim istemez?

 

22.05.2013 Yeni Akit

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.