- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
06 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara15°C
- İzmir18°C
- Konya17°C
- Sakarya16°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep21°C
NAMIK AÇIKGÖZ'DEN: SÜREÇ MHP’Yİ DEĞİŞTİRİR Mİ?
Türkiye artık değişiyor. Herkes heybesinden ne varsa gözden geçirecek ve yeni yüzyılın profiline göre çeyiz düzecek. 20. yüzyılın bütün değerlerini modernite ve pozitivizm ideolojisi üretmişti; modernizm ve pozitivizm tüketti.

Pek çok toplumsal kaynaktan beslenen “sivil milliyetçilik”, 1970’lerde, “medeniyet milliyetçiliği” ile hacimsel bir genişleme sergilemiştir. Osmanlı vizyonunu, “Türk cihan hakimiyeti mefkuresi” ve “nizam-ı alem ülküsü” şeklinde formülize den “sivil milliyetçilik” bu toprakların bütün değerlerini kucaklayan bir hareket haline gelmişti. “Resmi milliyetçilik”in halkın tarihiyle, diliyle, diniyle, müziğiyle kavga etmesine bir tepki olarak gelişen “sivil medeniyet milliyetçilik”i, ırkçı kodlardan arındıkça, kamu oyunda büyük yankılar uyandırmıştı. 1977’de kazanılan 16 milletvekilliği, bu toplumsal yankının sonucu idi.
Tarihi teferruatı kısa keselim...
12 Eylül 1980 ihtilali, herşeyi karmakarışık ettiği gibi, MHP zihniyetini de bulandırdı. MHP’nin yönetim seviyesindeki zihniyette, “sivil medeniyet milliyetçiliği”nden eser kalmadı.
1999’daki konjonktürel ve arızi başarıyı yeteri kadar değerlendiremeyen MHP, 2002’de sandığa gömüldü. Sonrası malum...
Türkiye’nin topyekun bir değişim sürecini yaşadığı bu günlerde MHP yönetimi, gittikçe “resmi milliyetçilik” anlayışına yanaştı.
MHP tabanındaki çağ algısı ve yorumlarının, mevzii ve bireysel kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Şu anda, MHP’de, bir taban-tavan uyuşmazlığı yaşanıyor. Taban değişimi fark ederken, tavan, fikri çaresizlik ile hırçınlaşıyor. Toplumsal değişim çizgisini yakalayamayan üst yönetim, kendisini yalnızca “Kürtlük” konusuna kilitleyerek “toplumsal öncülük” fonksiyonunu kaybederek gerilimden medet umar hale geliyor. Oysa mesele sadece Kürtlük değil, 90 yıldır dayatılan “resmi milliyetçi” zihniyetin, Türklerle de olan kavgasıdır. MHP, laiklik, Kemalizm, “partizan cumhuriyet” ile hesaplaşmadıkça, kendi geleceğini karartacaktır.
Anayasa referandumunda, kendisini % 42’lik dar alana hapsetme hatasına düşen MHP üst yönetimi, tabandan gelen değişim çığlıklarını duymadığı sürece, gittikçe karanlıklaşan bir tünelde yol alacaktır.
***
Süheyla, “Niye yazıyorsun MHP’yi?” deyip duruyor kulağımın dibinde.
Git başımdan Süheyla!... MHP benim eski sevgilimdir. Başına bir iş gelmesine gönlüm razı olmaz. Orada tertemiz insanlar var. Dünya değişerek zenginleşirken, bu zenginlikte onların da renginin olması kötü mü olur?
20.04.2013 Habervaktim
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.