- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara19°C
- İzmir22°C
- Konya18°C
- Sakarya18°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep21°C
NAMIK AÇIKGÖZ'DEN: TERÖR, AKL-I SELİM VE YAVUZ SELİM
Silah konuşunca, akl-ı selim susar Yavuz Selim konuşur... Terörist de bunu biliyor; o yüzen saldırıyor. Sıkılan her kurşun, atılan her bomba, bütün Türkiye'de infial uyandıracak... Kitleler kontrolden çıkacak...

PKK 1984 yılında, silaha davranıp ilçe basıncaya kadar hiçbir Türk'ün bir "Kürt sorunu" yoktu ve hiçbir Türk, Kürtlerle ilgili olarak olumsuz bir düşünceye sahip değildi. Daha doğrusu, bazı Kürtçülerin kaşıdığı konular vardı ama Türkler bu konuyu önemsemiyorlar ve etnik bir mesele olarak algılamıyorlardı. PKK silah dayayıncaya kadar ne Türkler ve ne de Kürtler, bir "farklılık duygusu" hissetmiyorlardı.
İki halkın kardeşliğini bozan ve tarihî birliğini zedeleyen PKK olmuştur ve 30 yıldır dökülen kan, "çözümsüzlük" sınırına gelip kilitlenmiştir. Çözüm dilini kilitleyen de PKK'dır. Artık PKK saldırıları, masum Kürtlerin bile yüzünü kızartmakta; onları birer "boynu bükük" insan yapmaktadır.
Dağlıca'da gece yatağında uyumakta olan ve terhisinden sonra belki bir daha Kürtlük, PKK, terör ve hatta "vatan müdafaası" meselesi olmayacak olan Mehmetçiklere vahşice saldırıp öldüren PKK'lının savunduğu "Kürtlük dâvâ"sını, hangi Kürt meşru görür?...
"Çözümsüzlük"ün çözümü, masum Kürt halkının elindedir. Terörle, teröristle ve bunların destekçileriyle en yakın temasta olan ve her terör olayında, sosyal, ekonomik ve insanî hakları kısıtlanan, masum Kürt halkıdır. Bu yüzden, "çözüm dili"ni de geliştirecek olan bu halktır.
Düğümlenmiş dönemlerde ortaya çıkan "suret-i haktancılar", meselenin çözümünü istemezler ve her söyledikleriyle, barışa değil, düğüme yol açarlar. Çünkü beslendikleri puslu havanın devam etmesini isterler.
Bir de terör üzerinden efelik yapanlar var... Her şehit haberinden sonra bağırıp çağıran, ortalığı velveleye vermeye çalışan sahte efelerdir bunlar. Bunların da varlık sebebi terördür.
İnşallah terörün bittiği gün geldiğinde, bunların pabuçlarının dama atıldığını da göreceğiz. Bakalım o zaman ne yapacak bu tatlı su efeleri?...
*
Çuvaldızı da kendimize batıralım.
30 yıldır "Döktükleri kanda boğulacaklar" dendi ama boğulmadılar. Bundan sonra laf değil çözüm üretmek şarttır. Akl-ı selimse, akl-ı selimle, yoksa "Yavuz Selim"le çözüm!...
Bir de "vatan sağ olsun"muş... Evet, "vatan sağ olsun" ama benim oğlum da sağ olsun!...
*
Dağlıca'da şehit olan kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum.
23.06.2012 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.