- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
“NASRETTİN HOCA VE ELEŞTİRİDE ÜSLUP”
İstanbul’da iki ayda bir yayınlanan edebiyat ve sanat dergisi Karabatak’ın 62. Sayısı okuyucuları ile buluştu.
28 Haziran 2022 Salı 16:29
Şiirden öyküye, denemeden gezi yazılarına, eleştiriden çevirilere kadar edebiyatın tüm alanlarında önemli eserlerin yer aldığı derginin sahibi ve yazı işleri müdürlüğü şair yazar A. Ali Ural tarafından yürütülüyor.
62. Sayınının dosya konusu “Nasrettin Hoca ve Eleştiride Üslup” olarak belirlenmiş.
A. Ali Ural dergideki başyazısında dosya konu ile ilgili şu ifadelere yer veriyor: “Yeni bir şekilde söylemenin yollarından biridir ironi. İç içe geçmiş iki fotoğraftan görünenin değil görünmeyenin büyüsüyle tazeler hafızaları. Nasreddin Hoca’nın yüzlerce fotoğrafından eşeğe ters binme karesinin öne çıkması boşuna değildir. Herkesin yaptığının tersini yaparak soruları mıknatıs gibi üzerine çekecek sonra da söylemeyi düşündüğü lafı gediğine oturtacaktır.
“Eğer düz binip önünüze geçseydim, siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böylece size arkamı dönmemiş oluyorum!”
“Nasrettin Hoca XIII. yüzyıldan bu yana hiç dönmedi arkasını bize, hiç ayırmadı gözlerini üstümüzden. Seyyid Mahmud Hayrânî’nin bu sevimli dervişi, memleketi Sivrihisar’dan ayrılırken kendisini uğurlamaya gelen kale dizdarı Alişar Bey’in sitemi üzerine bineğinden inmiş, sonra semere ters oturarak şöyle seslenmişti oradakilere ve orada olmayanlara: “Mesele sandığınız gibi değil! Bakın gözüm üzerinizde!” Mesele sandıkları gibi değildi. Yine büyük bir yangın çıkmıştı Anadolu’da. Zaman sorumluluk zamanıydı. Kösedağ Savaşı’nı kazanan Moğollar, Anadolu Selçukluları’nı tarihten silmek üzereydiler. Dahası Haçlılar vardı, sürüler halinde akan bu bereketli topraklara. Kalp ehlinin, halkın yaralarını sarma zamanıydı. Madem bölük pörçük olmuştu Müslümanların dirayeti, özlü bir tutkalla yapıştırmalıydılar. Madem Selçuklu devleti elden gitmişti, Ertuğrul Gazi’ye yol açmalıydılar.”
“Ya tutarsa!” dedi Hoca ve maya tuttu göl. İşte o gün bu ülkenin evlatları “İmkânsız” kelimesini sildiler kamuslarından. Söğüt’ten fışkıran çınar gölgesini üç kıtaya paylaştırdı. İşte o günden beri bir milletin yüzündeki tebessümün altında hangi derinlikleri saklayabileceğini öğrendi dünya. Nasreddin Hoca durdurursa bineğini diye uykuları kaçtı. Onu komedyen olarak göstermeye çalışarak hikmetini ve ferasetini örtmeye çalıştı.”
Türkiye Yazarlar Birliği kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ın “Tebessümle Tefekkür Arasındaki Hâlimiz Nasrettin Hoca”, TYB Genel Sekreteri, yazar Mehmet Kurtoğlu’nun da “Sahi Nasrettin Hoca Ne Yaptı?” başlıklı yazılarıyla katkı sağladıkları Karabatak’ın bu sayısında Yunus Emre, Mevlana, Mehmet Âkif gibi düşünür ve mütefekkirler hakkında yaptığı araştırma ve yazdığı eserlerle tanınan yazar, şair Mustafa Özçelik, Rahşan Tekşen’in sorularını cevaplamış.
Özçelik; “Beni yerin üstündekilerden çok yerin altındakiler etkiledi, yetiştirdi, besledi,” diyerek kökleri işaret ediyor konuşmasında.
Dergide yer alan konu başlıkları ve yazarları şöyle sıralanıyor:
Dosya
Şiir
Çeviri Şiir
Poetika
Dil
Recep Seyhan: Dilin Varoluş Yolculuğu,
Öykü
Çocuk Edebiyatı
Nurcan A. Bayraktar: Hayvan Terapisi
Deneme
Gezi
F. Hande Topbaş: Cam Tabut
Projektör
C. Zeynep Kaplantaş: 'Mutlu İnsanların hikayesi yoktur;
Kitap
Tiyatro
Derya Özer: Yirmi Yıl Bir Anı Beklemek Siyahın Pembe Tonu
Görsel Sanatlar
Karabatak İki Aylık Edebiyat ve Sanat Dergisi / Yıl: 11 / Sayı: Mayıs-Haziran-62 /İletişim için: Tlf: 0 212 528 23 57 / e-posta: karabatakdergisi@gmail.com
Tuğba Dikmen – Mahmut Erdemir
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.