- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara12°C
- İzmir19°C
- Konya15°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep20°C
NASUHİ GÜNGÖR'DEN: HAŞİMİ OPERASYONU: ANKARA NE YAPIYOR?
Ankara’da yer gök Fransa’ya gösterilen tepkiyle çınlıyor desek abartmış olmayız.

Gün boyunca diplomatik kulislere bu gözle bakmaya ve nasıl bir hareketlilik olduğunu anlamaya çalıştım. Ulaştığım kulisleri sizinle paylaşmaya çalışayım.
Her şeyden önce kriz olabildiğince yakından takip ediliyor. Son hafta itibarıyla dış politika gündeminin merkezinde Fransa olsa da, Irak konusundaki temasların da hatırı sayılır bir ağırlık taşıdığını söylemek mümkün.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu kriz trafiğinin anahtar ismi. Öncelikle İranlı meslektaşı Ali Ekber Salihi ile iki kez telefon görüşmesi yaptı. Daha da önemlisi Erbil’de bulunan Tarık Haşimi ile görüştü. Ankara krizin hemen tüm aktörleriyle doğrudan temas halinde ve önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili hayli hızlı bir misafir trafiği gerçekleşecek. Öğrenebildiğim kadarıyla dün itibarıyla Irak’tan önemli bir konuk geldi ve‘Haşimi krizi’yle ilgili kendisiyle görüşmeler yapılacak.
Türkiye’nin bu alanda yapabileceklerinin elbette bir sınırı var. Ancak Tahran’dan Erbil’e henüz gerçekleşmese de Bağdat’a kadar uzanan geniş bir alanda yürütülen görüşme trafiği,‘Meselenin Tarık Haşimi’nin şahsıyla ilgili olmadığı, tutuklama kararı uygulanırsa ortaya çıkabilecek gerginliğin önü alınamaz bir süreci başlatacağı’ endişesini aktarıyor taraflara. Nitekim Şii bölgelerinde aynı gün içinde ard arda gelen patlamalar da, birilerinin bu ortamı hayli iyi kullandığı gösteriyor.
Daha önce de vurguladığım gibi, Ankara’nın Irak Şiileriyle olan yakınlığı, sonuç alıcı bir denklem oluşturmuyor. ABD’nin çekilmesinin ardından Şiilik tonunu artıran Nuri El Maliki’nin de kolayca Ankara ile masaya oturacağını düşünmek hayal olur. Nitekim Türkiye’nin krizle ilgili doğrudan İran yönetimini muhatap alan bir yaklaşım sergilemesi de bunun ifadesi.
Krizin belki de en önemli ismi Mesut Barzani. Kürt liderin Sünni Araplar üzerinde ilk kez psikolojik üstünlük elde etmesi bir yana, bununla Türkiye’ye karşı avantaj elde edeceğini de tespit etmekte yarar var.
Türkiye bir yandan Tahran’ın bu hamlesini anlamaya çalışırken, diğer yandan Irak’ta başından itibaren arkasında durduğu Sünni Arap kartını dağılmadan ayakta tutmanın yollarını arıyor. Bu nedenle Bölgesel Kürt yönetimiyle daha yakın bir görüşme trafiğinin başlaması şaşırtıcı olmayacak. Zira Kürtler, Şiilerin Irak’ta bu denli güç kazanmasından sanıldığından çok daha rahatsız.
Ancak işimizin kolay olduğunu söyleyerek kandırmayalım kendimizi. Bu gerçekten karmaşık ve bir o kadar da iyi hesaplanmış bir oyun.
Çok daha sofistike karşılıklar vermek gerekiyor. Ama nasıl, bunu da konuşalım sonraki yazıda.
23.12.2011 Star- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.