09 Kasım 2025
  • İstanbul21°C
  • Ankara21°C
  • İzmir23°C
  • Konya19°C
  • Sakarya24°C
  • Şanlıurfa27°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep25°C

NASUHİ GÜNGÖR'DEN: TAHRİR YENİDEN, AMA NEDEN?

Hepimiz bir şekilde Suriye’ye odaklanmışken, Mısır’da ortaya çıkan sıcak gelişmeler, olup bitenin sanıldığından çok daha karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Şaka gibi ama gerçek.

Nasuhi Güngör'den: Tahrir yeniden, ama neden?

Ancak Tahrir’in bundan ötesini söylediğini görmeden olup biteni anlamak mümkün değil.

Muhalefetin ötesindeki güç

Bir ülkede sayısı milyonu aşan bir kalabalık meydana çıkıp rejimin gitmesini istiyorsa, elbette bunda toplumsal muhalefeti örgütleyen yapıların, mesela siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının önemli katkısı vardır. Nitekim Mısır’da başta Müslüman Kardeşler olmak üzere pek çok farklı siyasi yapının bu süreçte rol oynadığı açık.

Ancak gelişmelerin kavranmasının en zor boyutu tam da burada. Bu ayaklanmaların ve sokağa çıkan insanların, sadece örgütlü muhalefetin uzantısı olarak orada bulunmadığı gerçeğiyle yüzleşmek gerekiyor. Daha açık konuşmak gerekirse, Mısır örneğinden hareketle, siyasi muhalefetin toplam gücü, tezleri ya da siyasi görüşlerinin çok ötesinde bir hareketlilik var tanımlanması gereken. Nitekim özellikle Mısır’daki muhalif yapılar, olup bitenin kendilerini aşan bu yönünü doğru okudukları, hatta bir parça da kendilerinin aşılmasından tedirgin oldukları için başından itibaren geri planda kalmayı tercih ettiler.

Tahrir meydanındaki yeni hareketlenme, kendisini oluşturan dinamiklerin mevcut anlayışları çoktan geride bıraktığını ilan edercesine gücünü gösteriyor. Sadece Mısır’da değil, tüm Ortadoğu’da, geniş anlamda İslam dünyasında, kendilerini nasıl bir geleceğin beklediğini anlamaya çalışan herkesin üzerinde durması gereken bir gerçek bu.

Bizim kapımızı çalar mı?

Sol-sağ, İslamcı, sosyalist, liberal ya da muhafazakar kalıpların kuşatmaya, anlamaya yetmediği, dolayısıyla da geleceği üzerinde söz sahibi olamayacağı bir yeni dünyadan söz ediyoruz.

Şu günlerde Suriye üzerinden devam eden tartışmalar ya da Dersim gündemiyle ortaya çıkan tepkiler, öfkeler ve duruşlar, böyle bir dünyadan haberdar olmadığımızın kötü sinyallerini veriyor. Bugün uzakmış, bizde olmazmış görünen her şeyin, yarın kapımıza dayanmayacağından nasıl bu kadar emin olabiliyoruz, açıklamak gerçekten zor.

Evet, farklı bir tarihe, daha derin bir tecrübeye, daha güçlü bir medeniyet mirasına sahibiz. Bunların her birinin bize sağladığı avantajlardan söz edebiliriz. Ama bunların yetmediği, yetemeyeceği, bambaşka bir gelecek ve dünya tasavvurunun burnumuzun dibinde yükseldiğini gördüğümüzü hiç sanmıyorum.

Tahrir neden yeniden hareketlendi ve bu hareketlilik bildik tüm yapıları ve söylemleri nasıl yerle bir ediyor, daha özenle üzerinde durmalıyız.

24.11.2011 Star

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.