- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara20°C
- İzmir22°C
- Konya20°C
- Sakarya21°C
- Şanlıurfa27°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep23°C
NASUHİ GÜNGÖR'DEN: TÜRKİYE’NİN HAMLE ÜSTÜNLÜĞÜ
Şu günlerde sık sık vurgulamakta fayda var. Türkiye’nin etrafında olup biteni, özellikle de Suriye Kürtlerinin öne çıkmasını sadece bir güvenlik sorunu olarak tanımlamak, geçmişin büyük hatalarını tekrarlamaktır.

***
Evet, ciddi sorunlarımız var. Sözgelimi Suriye Kürtleri hakkındaki bilgilerimiz ya PKK-PYD hattının propagandasından ibaret ya da korku üzerine bina edilmiş hamasetten. Orada geçmişiyle, tarihiyle ve hepsinden önemlisi değerleriyle size yakın milyonlarca insanın yaşadığını fark edip, onlarla bir ortak gelecek tasavvuru peşinde koşmak dışında seçeneğimiz yok.
Eğer geçtiğimiz yüzyılın saçma sapan tercihleri yüzünden, devlet aklı, Nakşibendilik başta olmak üzere bu toprakların kadim değerlerini karşısına almamış olsaydı, bugün Suriye ya da Irak konusunda korkuların değil, barışın adresi olabilirdik. Olmadı. Bunca kan ve gözyaşı, değerlerine karşı savaş ilan eden bir akıl fukaralığının bedeli ne yazık ki.
Bunlar çok şükür geride kalıyor. Şaşırtıcı olan, bu ülkenin gerçek değerlerinin öne çıkması için bunca gayret sarf eden bazı kesimlerin yahut isimlerin, şimdi ‘Kürt devleti kuruluyor, önce Irak, ardından Suriye’ korosuna katılmış olması.
Hani kardeşlik, hani değer ortaklığı, hani aynı kıbleye yönelmenin muhteşem güzelliği, hani aynı dergahlarda zikretmenin coşkusu. Ne zamandır ‘ulus devlet’ üzerinden giydirilmiş deli gömlekleri bulunmaz Bursa kumaşı oldu. Ne zamandır kardeşlerimize kavuşmanın ve bütünleşmenin önüne sınırları, haritaları koymak marifet sayılıyor. Ve ne zamandır Kraliyet eliyle çizilmiş sınırları korumak olmazsa olmaz kutsalımız haline geldi.
***
Türkiye, elbette vatandaşlarının güvenliğini sağlar, siyasi sınırlarını korur. Ama aynı zamanda doğal sınırlarında kendi tarihini arar, geleceğini şekillendirir, kardeşleriyle bütünleşmenin heyecanını yaşar.
Yüzyıl öncesinin hatalarını tekrar ve taklit etmek için ortaya çıkan, kendisini Kürtlerin modernleştiricisi olarak ilan eden siyasi hareket, kuşkusuz böyle bir bütünleşme ve gelecek arayışında varlık nedenlerini yitirecektir. BDP’nin saldırgan dilinin perde arkasında böyle bir endişe var.
Zor, ama doğru yönettiğimiz takdirde Türkiye’nin bölgesel aktörlüğünü perçinleyecek bir sürecin içindeyiz. Sakin ve sabırla...
02.08.2012 Star
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.