04 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara20°C
  • İzmir21°C
  • Konya19°C
  • Sakarya21°C
  • Şanlıurfa25°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep25°C

NECİP FAZIL’IN FİKİRLERİ YETERİNCE ANLAŞILAMADI

Zeytinburnu Belediyesi'nin düzenlediği Necip Fazıl sempozyumunun ikinci oturumunda Necip Fazıl'ın fikriyatı üzerine duruldu. İsmail Kara, Mustafa Tekin ve Ekrem Demirli'nin sunumlarından notlarını aktarıyor Sadullah Yıldız...

Necip Fazıl’ın fikirleri yeterince anlaşılamadı

bo9iso8cmaaucfi
Zeytinburnu Belediyesi'nin düzenlediği Necip Fazıl sempozyumunun ikinci oturumunda Necip Fazıl'ın fikriyatı üzerine duruldu. İsmail Kara, Mustafa Tekin ve Ekrem Demirli'nin sunumlarından notlarını aktarıyor Sadullah Yıldız...

 

Ben hâlâ ilk oturumdaki Ali Ayçil’in zihin açıcı konuşmasını düşünürken aradan çok geçmemişti ki ikinci oturumun konuşmacıları yerlerini aldılar. Cumartesi günü Zeytinburnu Belediyesi tarafından tertip edilen Necip Fazıl Sempozyumu’nun ikinci oturumundan notlar aktarıyorum.

 

İlk oturum genel olarak ‘edebiyat’ teması altında tanzim edilmişken ikinci oturumun ana başlığı ise ‘fikriyat’tı. Oturum başkanı Prof. Fazıl Gökçek, ilk olarak Prof. İsmail Kara’ya söz verdi ve hocadan “İdeolocya Örgüsü Nasıl Ele Alınabilir?” serlevhalı bir tebliğ dinledik. Her zamanki gibi İsmail Kara, küçük söküklerden yola çıkıp ip yumağının tamamına ulaşma yolunu benimsedi ve bize bazen kelime tercihlerinin, bazen de üslup seçimlerinin yönlendirdiği geniş bir Necip Fazıl Kısakürek'e dair sorular seçkisi çıkardı.

 

Necip Fazıl’ın “İdeolocya Örgüsü”nü niye yeniden ele almalıyız veya kitap bunu niye ziyadesiyle hak ediyor? Konuşmasının sonunda da söyleyeceği üzere hocanın, bu kitap Necip Fazıl’ın bugün için hâlâ üzerinde çalışılmamış bir kitabı ve müellifin kendi ifadesiyle baş eseri. Belki bu yüzden bugün hâlâ eksik bir Necip Fazıl portresi bile tedavülde işliyor olabilir. Ancak İsmail hocanın ufuk açıcı tebliğinden çıkan sonuç, yalnızca “İdeolocya Örgüsü”nün anlaşılmamışlığından doğan eksiklikler değil, aynı zamanda eserin taşıdığı birtakım problem/atik/ler de söz konusu.

Üslubuyla var olmak ne demektir?


İdeolocya Örgüsü”nün Necip Fazıl’ın en mühim eseri olduğunu söylemek yetmiyor aslında. Yazarın bu kitabına ayırdığı yeri görmek için İsmail hocanın okuduğu bir paragraftaki ifadelerine bakılmalı üstadın: “Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim. Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi bu eseri övgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim de, piyeslerim de, hikâyelerim de, ilim ve fikir yazılarım da sadece bu eserin belirttiği bina etrafında birtakım müştemilattan başka bir şey değildir. Güzelim Türkçe’nin katık tabiri ne kadar yerinde. Gerçek gıda ekmektir ve gerisi, ona katılmaktan kinaye katıktan ibarettir.”

 

Müellifin, bu eserini yerleştirdiği merkezî yer, diğer eserlerinin müştemilat ve katık olarak zikredilmesini gerektiriyor. İsmail hocaya göre burada iki anahtar kelime, aynı anlam doğrultusundaki müştemilat ve katık. Sempozyumun açılış konuşmasında Rasim Özdenören’in Necip Fazıl hakkında söylediği “hitabet üslubuyla konuşurdu” cümlesi, bu bağlamda bakılırsa göründüğünden çok daha geniş ve bir portreyi anlama gayreti uğrunda epey derinlikli cümle; zira İsmail hoca da onun için “üslubuyla var olan” ifadesini kullandı. Burada sanki birdenbire anlam ve muhtevanın ayağı boşluğa düşüyor ve karşımızdaki tantanalı manzaranın içinin boş olduğu gibi bir vehme kapılıyoruz. Bu tamamıyla öyle anlaşılamazsa da Necip Fazıl, “fikirlerinden/atıf kaynaklarından ziyade üslubuyla/kelam şaşaasıyla öne çıkan bir müellif/mütefekkir.”

 

Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17228/necip-fazilin-fikirleri-yeterince-anlasilamadi.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.