28 Eylül 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara14°C
  • İzmir19°C
  • Konya16°C
  • Sakarya18°C
  • Şanlıurfa24°C
  • Trabzon15°C
  • Gaziantep19°C

OLİMPİYATLARIN İSTANBUL’A VERİLMEMESİNE ÜZÜLELİM Mİ?

Ahmet Tâlib ÇELEN

Allah bazen kulunu istediğini vermeyerek korur.

Adam bir ömür bir araba almak için çalışır… Yemez, içmez, biriktirir. Sonunda istediği olur; artık bir araba sahibidir. Fakat kader bilinmez; arabasını alıp evine giderken bir kaza neticesi hayatını kaybeder. Böylesi haberleri hepimiz okumuşuz, duymuşuzdur. Adamcağız parasını kaybetse, o arabayı alamasa feryat figan edecekti. Cenâb-ı Hak, istediğini vererek en istemediği ile karşılaştırdı onu. Bunun tersi de olur elbette; yani istediğini vermeyerek istemediklerinden korur. Hikmet hikmet içinde…

Türkiye, Olimpiyatları İstanbul’a alabilmek için yatmadı, uyumadı; canını dişine taktı. Bütün ülke seferber oldu âdetâ. Başbakan seviyesinde temsil edilen başka ekip yoktu sanıyorum. Sanki olimpiyatlar İstanbul’da yapılsa Türkiye’ye sihirli bir sopa değecek ve ekonomisinden kültürüne, eğitim problemlerinden teröre… her müşkili bir anda hâlloluverecek… Oysa bu hakîkat değil.

Cumartesiyi pazara bağlayan gece birçok televizyon kanalı canlı yayında… Olimpiyat hangi şehre verilecek? İlk tur oylamada Madrid eleniyor. İstanbul ile Tokyo yeniden oylanıyor. Netice, İstanbul kaybediyor. Bizde hüsran manzaraları, Japonlarda sevinç çığlıkları ve gözyaşları… Ne oluyor? Kim kazandı, kim kaybetti? Kader aynasında ne var, kimse merak etmiyor. Belki de Allah istediğimizi vermeyerek bizi bilmediğimiz nice belâlardan koruyor, gaybı kim biliyor?

Bu işlerden pek anlamayız… Evet, olimpiyatların ekonomiye bir miktar katkısı olabilir. Bir hafta müddetle bütün dünyada Türkiye’nin reklâmı da yapılmış olur. Peki, bizden neler götürürdü acaba? Olimpiyat rûhu denen şeyle bizim rûhumuz ne derece örtüşür, hesap eden var mı?

Olimpiyat rûhunun, rûhumuzdan götüreceklerini, olimpiyatlardan kazanacaklarımızla geri getirebilir miydik?

Yakın bir zamanda İzmir’de üniversiteler arası olimpiyat oyunları yapılmıştı. Öyle şeyler duyduk ki, küçücük bir ahlâkî kaygısı olan birisini yerinden hoplatır.

Allah’ın bizi sevdiğine inanalım ve kaderine boyun kıralım. O’nun istediklerimizi vermemesindeki hikmetleri tefekkür edelim. Belki de O, en istediklerimizi vermeyerek bizi en istemediklerimizden muhâfaza ediyordur.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri gibi bakalım hâdiselere:


Hak şerleri hayreyler

Zannetme ki gayr eyler

Ârif ânı seyreyler

 

Mevlâ görelim neyler

Neylerse güzel eyler

 

09.09.2013

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.