05 Mayıs 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara13°C

ÖLÜM

Elif SÖNMEZIŞIK AYDIN

17 Ağustos 2020 Pazartesi 09:00

Ruzname; Kelime Günlüğü'nden-

 

Bu âlem şöyle bir rü yâ imiş, yâhud muvakkatmiş...
Evet ukbâda anlarsın ne müdhiş bir hakîkatmiş.

Mehmed Âkif Ersoy

 

Yağmur damlaları her baharda incitmeden hafifçe düşmekte toprağa, biraz buğulu, biraz mat, epey serin. Gökyüzü güneşi cebinde saklamakta, eğer bir parça ışık lazımsa bizi rengârenk ödüllere boğmakta.

Bu güneşlerin ardından gelir mi yine kapkara bir fırtına?

Baharlar ölüme öyle uzak durmakta ki… Çünkü hep bir hayat meşalesi taşımakta, hep yeniye dönük yüzü, hep çoğalışa. Yahut biz öyle sanmaktayız. Baharı hayat, kışı ölüm diye çağırmaktayız.

Emr-i ilahî'den gayri hiçbir an da yok, aklımıza sığmayacak hiçbir ilâhî emir de. Öyleyse hiç bahar ölümden gayri olur mu?

Hayatın “Kün”ü* kesintisiz devam etmekte. Ölüm de hayata dair, hayata dâhil “Kün”lerden biri elbette.

Onu ayrı tutan, yabani yapan ölümü hain görme eğilimimizden başka nedir ki?

Zamana ölümler düşmekte hiç usanmadan. Biraz buğulu, biraz mat ve epey acıtarak…

Kıyamete komşu olmamızdan mı gencecikken göçmenin neredeyse ayıp sayılacağı kadar ölümü tanımazlıktan gelişimiz? Kendi kıyametlerimizden kaçarken hangi kıyamete hazırlanıyorduk ki biz?

Her ölüm silkelemekte. Bahardan daha hakiki görünmekte, hatta düpedüz hakikati göstermekte.

Vakitliymiş vakitsizmiş lafları, keyfî yakıştırmalarımızdan başka nedir ki?

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/olum-makale-48647

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.