- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ÖMER ERDEM: SEZAİ KARAKOÇ’U SAVUNAN ŞİİR
Şairi uzun erekte savunacak asıl güç şiiridir. O şiire bakarak şairin yaşama katsayısını aşağı yukarı kestirebiliriz.
30 Kasım 2021 Salı 14:15
Yahya Kemal ve Ahmet Haşim ile temelleri atılan Modern Türk Şiiri 1950’lere gelinceye dek birbirinden kıymetli maceralar yaşadı. Bu macerayı tarihsel bağlamda modernlik ile ilişkilendirmek zorundayız. Çünkü çağın sanat ve düşünce iklimini modelleyen ana unsur modernizmdir. Ve şiirimizin modernlik çevrimi 2. Yeni ile tamamlanır. Bu tamamlanma ile beraber artık modern şiirimiz başkasına (batı) bakmaktan kurtulup kendisiyle ilgilenmeye başlamıştır. Bu açıkça şu demek: Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Dıranas, Asaf Halet, Tanpınar, Orhan Veli ve arkadaşları, hemen hepsi bir bir değerli ve büyük şairdirler. Ancak şiirlerinin arka planında çalışan batıya görelik mefhumu asla kaybolmaz. 2. Yeni şairleri ise kendilerine göreliği âdeta icat ederler. O sebepten, 2. Yeni’yi salt seküler, bir cenah ve grup atılımı olarak değil, modernizm karşısında milletçe ve yüksek derecede kazanılmış bir erginlik olarak görmek gerekir. Şiirde her zaman şairler birbirlerine bakarak yol alırlar. Bu yol alışta ortak ve büyük bir benzeşim doğabilir. 2. Yenideki durum ise bambaşka…
Şöyle: Yıllar önce, 2. Yeni üzerine doktora çalışmaları yürüttüğüm zamanda, Ülkü Tamer’e de başvurmuştum. Nişantaşı’ndaki evinde yaptığımız görüşmede kendisine 2. Yeni şiirinin batılı (Amerika dahil, Pound, Eliot vs) kaynaklarını ve bu kaynakların belirleme derecesini sormuştum. Tam olarak şöyle dedi: ‘Biz, 2. Yeni içinde şiir yazan şairler, batıdan çok birbirimizden etkilendik, birbirimizi etkiledik. Bu çok önemli bir hadisedir. Çünkü tek tek şairlerin bir yerlerden etkilenip beslenmesinden farklıdır. İçimizden birisi bir şiir yazdığı zaman onu beğeniyor, onu kendimize örnek alıyor böyle böyle kendimizi de ilerletiyorduk. Eğer bu etkin beslenme olmasaydı hem bu denli canlı bir şiir oluşmazdı hem de etkilenme şahıslarla sınırlı kalırdı.’ Ülkü Tamer’in bu açıktan ve yerinde tespitini değerlendirmek için şairlere ve eserlere bakmak gerekiyor: Turgut Uyar, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Gülten Akın, Cemal Süreya, Ece Ayhan, İlhan Berk ve Sezai Karakoç’u güçlü kılan, benzerlikler içindeki değerli ayrılıklardır. Sezai Karakoç’u da bu değerli ayrılığın içinde aramak gerekir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.