- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
ÖMER LEKESİZ: HER SEYYAH BİRAZ CASUSTUR
28 Temmuz 2022 Perşembe 13:33
Büyüklerimizden kimilerinin eserlerini, şimdi onların bir benzerini yapmanın / yazmanın imkânsızlığına teslim olarak efsaneler yoluyla öyle bir büyütüyoruz ki, büyüklerimizin büyüklüğü yapılabilir kimi işlerin önüne kalın bir perde olup geriliveriyor. Öyle ki, kimi cesaret sahiplerinin sonraki işleri bile, bu perdenin önüne geçemiyor, bilakis o perdenin içinde kayboluyor.
Örneğin ihyada İmam Gazali’yi, tasavvufta İbnü’l-Arabi’yi, seyyahlıkta Evliya Çelebi’yi, sanatta Mimar Sinan’ı son had olarak kabul ediyoruz. Onların bıraktıkları izleri bugünün ihtiyaçlarına ve anlayışlarına göre kalınlaştırmak, eserlerini eleştirmek suretiyle daha iyiye -yine onlar sayesinde- yönelmek isteyenleri azarlıyor, en azından sükût suikastına uğratarak ilgili çabaları mezkûr perdenin arkasına havale ediyoruz.
Sanırım geçmişe duyduğumuz özlemi -şimdi buna nostalji diyorlar- sıcak gündemden düşürmeme, din ve millet düşmanlığı olarak tezahür eden yerli laikliğin bu bağlamda unutturmak istediği değerlerimizi ne pahasına olursa olsun koruma kaygı ve gayretimizin bunda büyük bir payı olsa gerektir. Zira muhafaza etme duygusunun, şu ya da bu etkilerle giderek bir tutuculuğa, körleşmeye, despotluğa, zulmü meşrulaştırmaya dönüşeceğine ihtimal vermiyoruz.
Ama öte yandan hayat kendi pratiklerine göre işlemeye devam ettiğinden konumuz bağlamındaki hareketler de muhafazakâr tutumlara, eylemlere rağmen zorunlu olarak devam ediyor.
Yukarıdaki zikrimizde yer alan ihya, tasavvuf ve sanatı çok geniş konular olmaları nedeniyle paranteze alarak, sadece seyahati biraz açacak olursak, şu iki seyyah mutlaka önümüze çıkacaktır:
Karçınzade Süleyman Şükrü (v. 1922?) ile Habibzade Ahmet Kemal (v. 1966).
Süleyman Şükrü’nün seyahatnamesi Seyahatü’l- Kübra / Armağan-ı Süleymanî Be-Bargâh-ı Sultanî (Haz.: Hasan Mert, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2013); Habibzade Ahmet Kemal’in eseri ise Hatıralar -Türkistan, Çin, Şangay ve Rodos- (Haz.: N. Ahmet Özalp, Büyüyenay Yayınları, İstanbul 2021).
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/omer-lekesiz/her-seyyah-biraz-casustur-2063596
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.