- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara12°C
- İzmir19°C
- Konya15°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep20°C
ÖMER LEKESİZ'DEN: ZIRVA TEVİL GÖTÜRMEZ
1-Sadece Kemalist ve Solcu yazarlara verilen bir edebiyat ödülü var: Mersin Kenti Edebiyat Ödülü. Sonuncusu Leyla Erbil'le verilen bu ödülün değerlendirme kurulu başkanlığını Ö. İnce yapıyor.

Hadi bunları geçelim, "varoluşsal başkaldırıyı yaratıcı sanat düzeyine" taşımak ne demektir; "...yeni insan için yeni bir etik ve estetik" önermek nasıl bir şeydir; "içindeki deli şeytanın iyiden ve kötüden eşit uzaklıkta bir kendilik olduğuna" hüküm vermek hangi kuşbeyinlinin işidir?
Hani, bu metin '70'lerde yazılmış olsa neyse; bunun 2011'de kabak tadı veren, uçuk bile değil yarı-kaçık cümleler olarak görüneceğini bilen hiç kimse yok muydu bu metni hazırlayanların içinde? En azından aklı başında bir şair olarak tanıdığım jüri üyesi Celal Soycan buna müdahale edemez miydi? Diyelim ki edemedi, "...Okuru gürültüden, yılgıdan, tüketim çılgınlığından, estetize edilerek gizlenmiş tüm iktidar süreçlerinden ve gündelik hayata sinmiş faşizan yönelimlerden..." vb. zırvazalardan oluşan metnin altına imza atmaktan olsun kaçınamaz mıydı?
2-Bunları şimdi söz edeceğim bir kitap tanıtma metniyle birlikte düşününce "zırva tevil götürmez" deyimini tekrarlamaktan kendimi alıkoyamadım.
Bu metinle Okur Kitaplığı'nın sitesinde karşılaştım. Kitapların arka kapak yazılarında reklam dilinin kullanılmasına iyiden iyiye alıştırıldık ve aynı şeyin tanıtım yazılarında da yapılmasını kanıksamaya başladık ama belli ki, yukarıda sözünü ettiğim metin gibi bu metin de uçuşa geçmiş biri tarafından yazıldığından "Bire, bire, bire!" dedirtecek cinsten olmuş.
Hemen belirteyim, buradaki mesele kitabın yazarıyla ilgili değil; bir yazarın övülmek suretiyle nasıl madara edileceğiyle ilgili.
Birlikte bakalım: "Çağlarca sürecek bir manevi yükselişin anıtını dikiyor zamana, genelde tekli mısra üzerinden giderek klasik şiirimizin biçimsel karakteristiğine selam çakıyor, diğer taraftan bu mısra yapısını nitel ve nicel bakımdan hacimlendirip yalın muhtevasıyla muhatabına kolayca ulaşarak onu adeta esir alıyor ve özgürleştiriyor. Modernizmin yarattığı hayal kırıklığından inancın şefkatli kollarına sığınarak toplumsal ve sosyo-ontolojik eleştirilerini metropollerin harabeye dönmüş ideolojilerinden değil, insan yüreğinin yıkılmaz mabedinden yükselten şair ben, estetik üstünlük ve semantik derinliğiyle dilimize ölümsüz bir eser kazandırıyor. Adeta kuşatma yapacak bir komutanın matematiksel hesabıyla, 1453 mısra askeriyle..."
İşte böyle! Manevi yükselişin anıtını zamana dikmek, şiirin biçimsel karakteristiğine selam çakmak, mısra yapısını nitel ve nicel bakımdan hacimlendirmek (ilk metinde de Türkçe'ye yeni bir dilsel hacim kazandırmaktan söz ediliyordu), toplumsal ve sosyo-ontolojik eleştiri, şair ben, semantik derinlik, ölümsüz eser... vb. üfürükten tayyare bir sürü niteleme...
Yazı yoluyla bir yazara ancak iki şekilde kötülük yapılabilir: 1)Onunla doğrudan alay edilir ve yazdıkları bu yolla küçümsenir, 2)Reddedi de kabulü de mümkün olmayan kimi sıfatlar ona zorla yüklenerek, birinci dereceden meraklısına bile henüz ulaşmamış kitabı ölümsüz eser ilan edilir.
Burada, bağlamından koparılmış bir alıntıyla, yazarın her maksada uygun söz söyleyebilirliği üzerinden üçüncü bir kötülük etme tarzı daha geliştiriliyor: "dağlar benim kardeşimdir yuppiiiiiiiiii"
Evet, zırvacılara ikamet de sorulmaz. İlki güya Sosyalist bir itirazı kotarmaya çalışır, ikincisi "Batı tandanslı şiiri fethederek İstanbul gibi İslamlaştırmak"tan dem vurur.
Bize de ikisine birden "Bire bire bire!" demekten başka bir şey düşmez.
11.01.2012 Yeni Şafak
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.