- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul14°C▼
- Ankara6°C
- İzmir16°C
- Konya6°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa15°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep11°C
OSMAN AKKUŞAK'TAN:ROMAN YAZMAKTA YAŞIN VE TECRÜBENİN ROLÜ NEDİR?
insan hayatı iniş ve çıkışlarla, mutluluk ve elemlerle, sıkıntı ve ferahlıklarla, zorluk ve kolaylıklarla; maddî, manevî hazlar ve acılarla dolu bir süreçtir.. fert olarak her insan bu halleri, bu sergüzeştleri yaşar..

idrak etmek ve hayatı kavramak, ayrıca hassas ve duygulu olmak gibi iki ana şarta ekleyeceğimiz üçüncü temel şart ise; türkçe'sinin genişliği, zenginliği ve mükemmeliyetidir.. bu da türkçe'yi iyi öğreten bir ortam içinde yaşamış ve böyle bir tahsil devresi geçirmiş bulunmayı gerekli kılar.. ayrıca dil güzelliği, dil mükemmeliyeti taşıyan eserleri, romanları âdetâ ezberler gibi, yutar gibi okumak, o çeşit romanların atmosferine sanki onların içinde yaşıyormuş gibi dalmak, hem olaylarını yaşamak, hem de cümlelerini bizzat sarfediyormuş gibi söylemek ve benimsemek, hadiselerin de, dilin de tadına varmak gerekir.. romancıların birbirinden estetik değerler, konular hayat anlayışları ve dil bakımından teknik bakımından etkilenmesinin arkasında bu keyfiyet vardır.. birinin yazdığı, yarattığı bir eseri bir diğerinin adeta kendisi yazmış, yazıyormuş gibi okuması, o eseri bir nevi yaşaması romancılar arasındaki benzerliklerin etkileşmenin asıl sebebidir.. ve bu hadise, roman san'atının çağları ve fertleri aşan bir karakter kazanmasında da bir sebeptir.
roman yazmaya niyet eden kişi; ya orjinal yaşantısı olan bir insanın hayatını veya bir toplumun belli bir zaman parçası içindeki yaşayışını canlandırmak isteyebilir.. şahısların etkileyici vasıflarını sebep oldukları çarpıcı olayları.. üzerinde düşünülmesi gereken vak'aları, halleri keskin ifadelerle anlatmaya bakacaktır.. içinde felsefe, hikmet, anlam bulunan sözleri romanın en uygun yerlerine yerleştirecektir.. tâ ki okuyucu; vak'aların, şahısların, sözlerin etkisiyle mest olacak, kendinden geçecektir.. insan hayatına ait doğrular, inanışlar, güzellikler, sevinç ve ızdıraplar, yüksek ve asil düşünceler, ayrıca fikir, iman ve hareket kahramanları, roman içinde hep beraber bir hayat meşherini sergileyecektir.. roman bir hayattır.. ya bir ferdin hayatı, yahut bir toplumun hayatı!...
akıl yaşta değil baştadır diyen atasözümüz var.. ayrıca dünyanın soğuğunu, sıcağını, elemini ve sürurunu çekmiş ve tanımış olmaktan gelen bir bilgeliğin ancak hayatı bizzat yaşamış olmakla kazanılacağı gerçeği var.. genç romancının yaratılıştan getirdiği bir cevher varsa eğer yazdığı roman da cevher dolu bir eser olacaktır.. aksi takdirde tecrübenin, çekilen acıların kalem adamına sağladığı bilgi, görgü ve kudret; roman yazmakta da hükmünü icra edecektir.. işin hülasası budur...
12.03.2012 Yeni Şafak
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.