- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara18°C
- İzmir22°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep24°C
OSMAN CAN'DAN: ‘KAYIT DIŞI’ OPERASYONLAR VE SİYASETİN SORUMLULUĞU
İhlal edilen kanun ve anayasa hükümlerine, bu hükümleri arkadan dolanma gayretlerine ve kayıt dışılık göstergelerine baktığımızda, iş daha vahim hale gelir ve “görevi nedeniyle veya görevi sırasında işlenmiş suç” tartışmalarına yol açar.

İhlal edilen kanun ve anayasa hükümlerine, bu hükümleri arkadan dolanma gayretlerine ve kayıt dışılık göstergelerine baktığımızda, iş daha vahim hale gelir ve “görevi nedeniyle veya görevi sırasında işlenmiş suç” tartışmalarına yol açar. HSYK’nın bu konuda hareketsiz kalması düşünülemez.
Demokrasilerde siyaset daima yargısal denetim ile bir gerginlik ilişkisi içindedir. Çünkü dinamiktir, binlerce sorunu çözerken, birbiriyle uyuşması imkansız milyonlarca taleple karşılaşır ve çözüm için uğraşırken, üst hukuk kuralları ve bu kurallar çerçevesinde denetim yapan yargı statiktir, frenleme yapar.
Bu iki erk arasında güllük gülistanlık bir durum nadirattandır.
Ancak yargı asla alternatif siyasetlerin manivelası olamaz. Ancak vesayet deneyimi olan iki ülkede bu hep oldu.
Weimar dönemi Almanya’sında demokratik meşruiyeti olmayan yargı kurumu, “hukuk devleti” ve “yargı bağımsızlığı” sloganları eşliğinde demokratik siyaseti adım adım boğuyor ve devleti aslında o devletin “siyasetteki megafonu” niteliğindeki nasyonal sosyalist partiye teslim ediyordu.
1924’ten sonra jakoben-otoriter/totaliter-laik yapılar 1918’de bırakmak zorunda kaldıkları egemenliği yeniden ele geçirdiler. Devlete nüfuz ettiler. Hukuk onların iradesi oldu, yargı ise bu iradenin en önemli icra organı olarak yapılandırıldı. Toplumun demokratik iradesi, “hukuk” ve “yargı” üzerinden sağlanan “hukuki meşruiyet” ile kayıt altına alındı. Kimse “hukuk”un ve “yargı”nın da hukuka uygun olması gerekliliğini sormadı.
Yargıcın ‘kişisel’ adaleti
Temel kuralı ortaya koyalım:
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/kayit-disi-operasyonlar-ve-siyasetin-sorumlulugu/yazi-820537
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.