OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ TYB İSTANBUL’DA ANILDI

“Vefatının 35. Yılında Osman Yüksel Serdengeçti Özel Programı”adıyla düzenlenen ve TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yönettiği toplantıda Serdengeçti’yi İstanbul Üniversitesi Halka Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz ve yazar Dursun Ali Taşçı anlattı. Kalabalık bir dinleyici kitlesi tarafından takip edilen programda Serdengeçti’nin yeni nesillerle doğru anlatılması gerektiği üzerinde duruldu.

KAMPLAŞMANIN DIŞINDA BİR ÖNCÜ

Osman Yüksel Serdengeçti’nin yaşadığı dönemin şartları içinde vatan, millet ve memleket meselelerinde sesini yükseltebilen ve bu yüzden mahkûmiyet yaşamış bir yazar olduğuna dikkat çeken Mahmut Bıyıklı, Serdengeçti’nin ideolojik kamplaşma yaklaşımından uzak tutulması gerektiğini vurguladı. Serdengeçti’nin hak ettiği değeri görmesi gerektiğinin önemine değinen Bıyıklı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Serdengeçti, yalnızca yazdıklarıyla değil yaşadıklarıyla da örnek ve öncü bir şahsiyettir. Hapse giren ve sisteme meydan okuyan bir kahramandır. Serdengeçti ve onun gibi kendini adamışların hizmetleri ve çabaları sayesinde bugünleri yaşıyoruz. Bize düşen geçmişi hakkıyla anmak ve hatırlamak; bu vesileyle geleceğe istikrarlı bir biçimde yürümektir.”

DERVİŞLİĞİ ÖN PLANDAYDI

Osman Yüksel Serdengeçti’yi 1970’lerde Milli Gazete’deki yazılarıyla tanıdığını anlatan Dursun Ali Taşçı, Sedengeçti ile o dönemdeki dava adamlarını okuyarak bir neslin kendini bulmaya çalıştığını ifade etti. Serdengeçti’nin Bir Nesli Nasıl Mahvettiler kitabından pasajlar okuyan Taşçı, özlerini şöyle sürdürdü:

“Osman Yüksel’in hayatına baktığınız zaman tahsil konusunda bir iddiası olmadığını görürsünüz. Aileden gelen kültürel bir altyapısı vardı. Hapishaneye girince orada bir demlenme süreci yaşadı. Necip Fazıl’dan da etkilenmişti. Dervişliği her zaman ön plandaydı. Doğru olduğunu düşündüğü her şeyi sonuna kadar savundu.”

ŞAİR KİŞİLİĞİ FAZLA BİLİNMİYOR

Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz, Osman Yüksel Serdengeçti’nin eserlerini değerlendirdiği konuşmasında, dava düsturunun gerisinde kalan şairliğine değindi ve şunları söyledi:

“Osman Yüksel, kabına sığamayan bir insandı. O yüzden siyasi hayatında da bir partiye tabi olmak gibi bir durum yaşamadı. Hayatında fikir anlamında ne varsa şiirinde de bir bütün halinde göstermiş. Türk İslam tarihini ve coğrafyasının tamamını yaşayan ve şiirine yansıtan bir şair. Onun şair yönünün öne çıkmaması kendinden ziyade bizlerle ilgili bir durum. Çok renkli kişiliği ve hayatı dolu dolu yaşıyor olması bunda çok etkili. Meydanlarda ve siyasi çerçevede hitabeti çok iyi olduğu halde sohbet adamı olduğunu özellikle belirtmiştir. Tanıyanlar da onun renkli kişiliği ve mücadelesi üzerine konuşmayı tercih ediyor ve şairliği gölgede kalıyor.”