06 Mayıs 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara3°C

ÖZBEKİSTAN’DA TÜRKLÜK MESELESİ

Özbekistan’da Türklük meselesi

18 Kasım 2020 Çarşamba 13:03

Batı dünyasında Avrupa Birliği fikri, çok eski zamanlardan beri filozofların, bilginlerin rüyalarına girerdi. Victor Hugo, birbirine kan kusturan Avrupa devletlerinin bir gün barış içinde “Avrupa Birliği” altında birleşmelerini hayal etmişti. Gün geldi, bu rüya gerçekleşti. Bugün bir avuç aydının rüyası olarak görünen Türk birliği de gün gelecek, gerçek olacak. Bunu görmek inşallah bize de nasip olur. Böylece mahrum bırakıldığımız Türklüğümüze kavuşmuş oluruz.

Bir Özbekistanlı olarak sözüme şöyle başlamak isterim: Biz Türk kelimesinden arındırılmaya çalışılan toplumlarız. Coğrafyamızı ‘Orta Asya’ diye öğrenen, okuyan, tanımlayan, mahkûm olan, mahkûm bırakılan toplumlarız! Ulu Türkistan, vatan adı olarak bizden alıkonuldu, küçük bir vilayetin adına “patentlendi.” Türk kimliğinden mâsivâ olanlarız. Özümüzden ırak olan parçalanmış bir bütünüz.

Özbek kimliği nasıl oluştu?

Özbekler, Türk tarihinin önemli bir parçası sayılır. Özbek adı, siyasî ve içtimaî mânâ taşıyan bir kelimedir, ancak etnik bir mefhum değildir. Hatta 92 boydan oluşan konfederatif bir çatı mahiyeti taşıdığını söylemek mümkündür. Geçmişten günümüze doğru baktığımızda bugün Özbek adı altında millî varlığını koruyan 50 milyon halkın gelişimi etnik bir grubun oluşumu ve bu etnik gruba verilen isim bakımından ayrı ayrı yol izlemiştir. Başka Türk boylarına nazaran etnik açıdan zor ve karmaşık geçmişe sahip olan Özbeklerin etnik oluşumu, farklı bakış açılarını ortaya koyar.

Devamı : https://www.gzt.com/gercek-hayat/ozbekistanda-turkluk-meselesi-3563136

 
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.