- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
06 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara15°C
- İzmir18°C
- Konya17°C
- Sakarya16°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep21°C
PROF. DR. TURAN KARATAŞ BURSA EDEBİYAT AKŞAMLARININ KONUĞU OLDU
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından düzenlenen Edebiyat Akşamları programının bu ayki konuğu Prof. Dr. Turan Karataş oldu. Etkinlik 10 Nisan 2013 Çarşamba akşamı saat 20.

Turan Karataş’ın gençlik yıllarından unutamadığı birkaç kitap da var. Evlerine ilk giren kitap mesela: İmam Gazali’nin Eyyühel Veled (Ey Oğul)’dir bu. Okuma macerası bakımından unutamadığı kitap Sezai Karakoç’un “İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü”dür. Abdurrahim Karakoç’un Vur Emri adlı kitabı ise Karataş’ın ezberinde yer etmiştir. Bu kitapla ilgili bir de hatırası vardır: Bir gün köylerine bir arazi davası için mahkeme heyeti gelir. Bunlar arasında bir hâkim de vardır. Kendisine “Şiir okur musun? Şiir sever misin?” şeklinde soru soran hâkim, Turan Karataş’tan karşılık olarak Karakoç’un “Hakim Bey” şiirini dinler. Bu şiiri ezberinden okuyan Karataş, hâkimin alınganlık göstermesine rağmen olgun bir tavır ile çevresindekilere, “Evet, bizim meslekte böyleleri vardır.” der. Davayı da köylülerin lehine verir…
Turan Karataş, akademisyenlikle eleştirmenliğin, dahası güncel edebiyatla uğraşmanın uyuşup uyuşmadığı konusunda kendisine sorulan soruya, bir akademisyen olarak güncel edebiyatı takip etmekten oldukça hoşnut olduğunu, böylesi bir ilginin kendisine heyecan verdiğini belirtti. Oysa Türkiye’deki akademisyenlerin güncel okumalar yapmadığını, buna çeşitli bahane olarak da örneğin artık eski güçlü şair ve yazarlara benzer şair ve yazarların kalmadığını gösterdiklerini söyleyen Karataş, “Oysa günceli okuyup binlerce şair yazarın içinde güçlü ve etkili olanları keşfetmek önemlidir ve bu biraz da akademisyenlerin işidir.” dedi.
Şiir eleştirmenlerinin genellikle şairlerden çıktığını, oysa diğer edebî türlerde eleştirmenlerin o türle sanatçılık ilişkisi olmadığı hususunda bir soruya muhatap olan Turan Karataş, bu sorunun hayli tartışıldığını, genellikle de “Şair ve yazarlar mı iyi eleştirmendir yoksa eleştirmenler mi?” şeklinde bir versiyonunun olduğunu söyledi. Hem şiir yazıp hem de iyi eleştirmen olan Ahmet Hamdi Tanpınar, Sezai Karakoç, Cemal Süreya gibi edebiyatçılardan bahseden Karakoç, “Ben şair olmayıp dışarıdan bakan eleştirmenlerin daha iyi eleştiri yaptığını düşünüyorum.” dedi.
Turan Karataş, eleştirmenliğin genellikle düşman kazanma sanatı olarak algılandığı hususuna da temas etti. Bunu kendi maruz kaldığı kimi örneklerle anlatan Karataş, bir şair tarafından “Şiirin Candarması” başlıklı tepkisel bir yazıyla hedef alındığını söyledi. Eleştirmekten pişman olmadığını, aynı şekilde eleştirilmekten de herhangi bir çekincesi olmadığını belirten Turan Karataş, “İnsan yazıla yazıla gelişir.” dedi.
Sezai Karakoç ile ilgili soruları da cevaplandıran Turan Karataş, Doğunun Yedinci Oğlu adlı çalışmanın ortaya çıkış sürecini anlattı. Akademik bir sürece bağlı olarak yazılan bu kitapta hocası Orhan Okay’ın kendisine sunduğu rahat çalışma ortamına temas eden Karataş, bu kitaptan daha iyi bir monografinin yazılıp yazılamayacağı şeklindeki soruya da, gülerek ve mütevazı bir edayla cevap verdi: “Mümkün mü?…”
Sezai Karakoç’un İkinci Yeni’ci oluşuyla ilgili olarak da görüşleri alınan Turan Karataş, üstadın Körfez, Şahdamar, Sesler gibi kitaplarıyla İkinci Yeni şairi olduğunu, zaten sonraki dönemlerde de İkinci Yeni şairlerinin dağıldığını belirterek cevapladı. Fakat Turan Karataş’ın bu bapta söylediği en önemli husus birilerinin ısrarla Sezai Karakoç’u İkinci Yeni dışına atarak kamuoyunun gündeminden uzaklaştırmaya çalıştıkları şeklinde idi. Bu art niyet sahiplerinin başarılı olamayacakları ise gün gibi aşikârdı…
Üniversite öğrencilik yıllarının geçtiği Erzurum’la ilgili hatıralarını, gazetecilik günlerini, yaptığı eleştirilerde yanılgıya düşüp düşmediği, Necip Fazıl’a olan hayranlığı, şiir eleştirisindeki riskleri ve eleştiri yaparken uyguladığı yöntemi, günümüz şiirinin sorunları gibi pek çok konuda da görüşlerini dile getiren Turan Karataş, Bursalı edebiyatseverlere keyifli bir sohbet ortamı ikram ederek gönülleri fethetti.
Programın sonunda Bursa Kültür AŞ Genel Müdürü Rıfat Bakan tarafından kendisine plaket takdim edilen Prof. Dr. Turan Karataş, seçkin bir topluluğa hitap etmenin mutluluğunu yaşadığını ve böylesi seviyeli programların devam etmesini diledi.
www.bursakultur.com
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.