25 Nisan 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara21°C

RAMAZAN DİKMEN: BANA KALAN YEGANE DUYGU; ACZ VE BOYUN EĞİŞ

Ciddi bir eylem olarak bilinçli bir seçimdi Ramazan Dikmen'in okuması, çok sevmesi okumayı ve yazmayı.

Ramazan Dikmen: Bana kalan yegane duygu; acz ve boyun eğiş

12 Eylül 2020 Cumartesi 13:08

Bütün çabası, mücadelesi ‘yeni bir ateşi tutuşturmak için’di. Bu ateşi tutuşturmanın ancak okuyarak, düşünerek, yazarak mümkün olduğuna inanan bilinçli bir bakışa sahipti. Şakir Kurtulmuş, öykülerinden hareketle Ramazan Dikmen'e dair yazdı.
Ciddi bir eylem olarak bilinçli bir seçimdi onun okuması, çok sevmesi okumayı ve yazmayı. Uzun yolculuklarda olsun şehir içindeki kısa yolculuklarda olsun elinde okuduğu kitapla görürdünüz onu. Kitaplarla dolu bir çantayla seyahat ederdi. Yolculuğa çıkarken herkes önce giysilerini, kişisel eşyalarını hazırlamaya çalışırken o önce kitaplarını, seyahat süresinde yanına alacağı kitapları hazırlardı büyük bir coşkuyla. Onunla birlikte tren yolculuğu da otobüs yolculuğu da yaptık. Gecenin en derin vakitlerinde bile, dışarıdan süzülen saydam ışığın gücüyle sürdürürdü okumasını. Işığın tamamen kesilip okuyamadığı zamanlarda ise pencereye kilitlenir ve dışarıya odaklanır, orada hızla akan zamanı ve mekanı tarardı. Bu yolculuklar sırasında pencereden dışarıya bakarken ağladığını, gözyaşlarını akıtarak içini temizlediğini, içini sildiğini gördüğümde, buna tanıklık ettiğimde hiç şaşırmadım. Niçin şaşırmadım; çünkü, “kalbim yine mi tıkandın? Bugün hiç ağlayamadım” diyen Ramazan Dikmen, ruhunda yaraları olan, onları besleyen ve yaralarıyla yaşamaktan mutlu olan çok hassas bir insandı. Hüzün onun mutluluğuydu. Şairlerin temel gıdalarından olan hüzün, onun sofrasından da eksik olmadı hiç.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.