- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
RASİM ÖZDENÖREN: SORUNU YOK SAYMAK ÇÖZMEK MİDİR?
İnsanoğlunun yüzyıllar boyu süren yanılgıları var…
18 Haziran 2020 Perşembe 13:50
Önüne getirilen ya da önünde duran bir sorunu yok sayarak veya ortadan kaldırarak onu çözdüğünü sananlara inanılagelmiştir.
Konunun, bildiğim kadarıyla tarihteki ilk örneği İskender’in Gordion Düğümü’nü kılıcıyla parçalaması olayı… Rivayete göre Gordion Düğümü’nü çözen kişi Asya’nın hâkimi olacaktır. Bu düğüm Yunan mitolojisine göre Frigya Kralı Gordios’un arabasına atılmış kayıştan bir düğümdür. Kayışın uçları içe doğru kıvrılmış olduğundan bulunamazlar ve düğüm de çözülemez. İskender düğümü çözmeyi başaramayınca kılıcıyla vurup ikiye ayırır. Bu olay İskender’in zekâsına hamledilerek onun başarısı kabul edilir.
İmdi… Düğüm kesilerek ikiye ayrıldı diye onu çözülmüş kabul edebilir miyiz? Evet, düğüm ortadan kaldırıldı ama çözülmüş oldu mu?
Diğer olay Amerika’nın kâşifi sayılan Kristof Kolomb’a atfediliyor. Olayın nasıl başladığına ilişkin hikâyeyi bir tarafa bırakırsak, sorun, bir yumurtayı uçlarından birinin üzerinde dik tutma konusu… Yumurtayı, kimse uçlarının birinin üstünde dik tutmayı başaramayınca Kolomb uçlardan birini kırıp onun üstünde durdurmayı başarır…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.