- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara18°C
- İzmir19°C
- Konya16°C
- Sakarya18°C
- Şanlıurfa23°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep21°C
RASİM ÖZDENÖREN'DEN: 30'LARA MI TUTUNMALI, ONU AŞMAYA MI ÇALIŞMALI?
Mesele şu: bu ülkede yaşayan insanların bir bölümü 1920'li, 30'lu yılların özlemini çekiyor. O günler, şimdilerde de yaşansın istiyor. Bir bölümü ise o yılları aşma çabasını taşıyor.

Mesele şu: bu ülkede yaşayan insanların bir bölümü 1920'li, 30'lu yılların özlemini çekiyor. O günler, şimdilerde de yaşansın istiyor.
Bir bölümü ise o yılları aşma çabasını taşıyor.
Hangisinden yana olmalı?
20'li, 30'lu yılların hevesinde olanlar, o günleri devrimcilik, atılganlık yılları olarak anımsamak istiyor.
Oysa bir durumun ayırdında olmak gerekiyor: o günlerin devrimciliği (bu da aslında tanımlamaya bağlı bir kavram, gerçekte devrimcilik midir o, yoksa bir zamanların halk yakıştırmasıyla devirimcilik midir) o günlerin özgül koşullarının ürünü müydü? Başka bir söyleyişle, o günlerin zorunluluğu mu öyle gerektiriyordu devrim adı verilen kimi değişiklikleri, dönüşümleri öngörmeyi, yoksa Batı karşısında yenilgiye uğramış olmanın getirdiği bir zihin kargaşasının, karmaşasının ürünü olarak mı dışlaşıyordu bütün o değiştirme çabaları?
Yazının devamı: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/RasimOzdenoren/30lara-mi-tutunmali-onu-asmaya-mi-calismali/40325- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.