08 Kasım 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara13°C
  • İzmir17°C
  • Konya14°C
  • Sakarya15°C
  • Şanlıurfa22°C
  • Trabzon19°C
  • Gaziantep19°C

RESUL TOSUN'DAN: ÇIKARI İÇİN İLKELERİNİ FEDA EDEN ÜLKE İRAN

İran İslam Cumhuriyeti Anayasası mezhebi rengine rağmen hiçbir Müslüman'ın reddedemeyeceği kimi ilkeleri de içermesi açısından önemlidir.

Resul Tosun'dan: Çıkarı için ilkelerini feda eden ülke İran

Hangi Müslüman bu ilkelere itiraz edebilir?

Anayasasındaki bu ilkeler sebebiyle çok sayıda Sünni, İran İslam Cumhuriyeti hakkında olumlu düşüncelere sahip olmuş ve sempati beslemiştir.

Bu sempati Suriye'deki halk hareketine kadar devam etmiştir.

İran yönetimi Tunus'da, Libya'da, Yemen'de, Mısır'da ve Bahreyn'de anayasalarında belirtildiği gibi diktatörlerin karşısında ve mustaz'afların yanında durmuştur. Ancak ne zaman Suriye halkı da diktatörlerine karşı gösterilere başlayınca İran devletinin duruşu tamamıyla değişmiş; ne iman takva esası, ne diktatörlere karşı duruşu ne de mustazafları himaye ilkesi kalmıştır.

Suriye diktatörüne verdiği destek ile İran yönetimi, çıkarını ilkelerinin üstünde tutmuş, diktatörlerin yanında durmuş, mustaz'afların karşısına geçmiştir.

Bu tavrıyla İran devleti İslami bir cumhuriyet olma özelliğini de askıya almış ve eleştirdiği ülkelerin politikalarını takip etmeye başlamıştır. Bu politikası itibariyle İran devletinin ABD'den farkı kalmamıştır. ABD de çıkar eksenli bir dış politika izlemektedir aynı şekilde İran da.

Türkiye'nin komşularıyla sıfır sorun politikasının Suriye, Irak ve İran'la kesintiye uğramasının sorumluluğunu Türkiye'ye yüklemek çok büyük bir haksızlık ve insafsızlıktır. Çünkü sıfır sorun politikasında kusur, Türkiye'den değil bu ülkelerden kaynaklanmıştır.

Bu ülkelerle ilişkiyi geliştirme iradesini ve kararlığını gösteren taraf Türkiye olmuştur. Terör listesindeki Suriye'ye meşruiyet kazandıran, dünyadan dışlanmış olan İran'a uluslar arası arenada kapı aralayan ve haklı davalarında her iki ülkeye batıya rağmen de açık destek veren taraf Türkiye olmuştur.

Türkiye'nin bu dost elini reddeden ise Suriye ve arkasındaki İran olmuştur.

Kendi şehirlerini harabeye çevirmekte tereddüt etmeyen bir diktatörü destekleyen ve terör örgütünü komşusuna karşı kullanan bir devletin İslamiliğinden nasıl bahsedilebilir ki?

İran önemli ve büyük devlettir kabul ama İran bu dış politikasıyla kendi anayasasına da muhalefet ederek İslami devlet çizgisini çiğnemektedir.

Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı mazlumların yanında durarak, diktatöre açık destek veren İslami Cumhuriyetin dini rehberinden daha faziletli daha takvalı ve daha ilkeli bir duruş sergilemektedir.

İran yanlış yola girmiştir, inşallah çok geç olmadan doğru yola dönüş yapar.

Suriye diktatörü gidecek ve Türkiye Suriye ile dost kalmaya devam edecektir.

İran ile de dost kalmalıdır.

11.08.2012 Yeni Şafak
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.