RESUL TOSUN'DAN: SIRAT-I MÜSTAKÎM VE BAĞCILAR BELEDİYESİ

Sırat-ı Müstakîm konusu ise Ertuğrul Düzdağ beyin alanıydı. Ertuğrul ağabeyle konuştuk anlaştık.

Uzatmayayım bir dergici olarak bu iki dergiyi kültür hayatımıza kazandırmak için bakanlığa müracaat ettim. Ancak 54. hükümetin ömrü bu projeyi hayata geçirmeye yetmedi.

2007 yılında önemli bir iş adamı dostumla konuşurken söz nasıl olduysa Sırat-ı Müstakîm ve Sebilürreşad'a geldi. Bu iş adamı dostum projeyi finanse edeceğini, hazırlıkları yapmamı söyledi. Sevindim. Koşarak Ertuğrul ağabeye gittim. O da sevindi tekrar konuştuk ve anlaştık. Peşinden çeviri tasarım heyeti için ilgili uzmanlarla görüştüm. Geniş bir kadroyla ücretler dahil her konuda anlaştım ve fizibilite raporunu iş adamı dostuma götürdüm.

Dostum isminin açıklanmasını istemiyordu, projeyi de bir vakıf üzerinden gerçekleştirmeyi düşünüyordu. Eser vakıf adına hazırlanacaktı. Vakıf yetkilileri -ki vakıf da yetkili isimler de kamuoyu tarafından çok iyi bilinen ve tanınan isimler ama su-i zan oluşmasın diye isimlerini vermiyorum- iş adamı dostumu bu projenin halka hitap etmediğini dolayısıyla basılmamasını tavsiye etmişler. Değerli dostum da vakıfçıları kırmamak için tavsiyeyi kabul etmiş.

Tabii ben de üzüldüm, Ertuğrul ağabey de üzüldü.

Geçenlerde Ertuğrul Düzdağ ağabeyle bir münasebetle konuşurken Sırat-ı Müstakîm'e sponsor bulduklarını ve yayına hazırladıklarını söylediğinde en çok sevinenlerden biriydim.

Dün sabah gelen kargoyu açtığımda Sırat-ı Müstakîm'in birinci cildinin gördüğümde ne kadar sevindim bilemezsiniz.

1908-1925 yılları arasında ilk 182 sayısı Sırat-ı Müstakîm sonraki 459 sayısı Sebilürreşad adıyla 641 sayı Osmanlıca yayınlanmıştır. (1948-1966 yılları arasında da 362 sayı Latin harfleriyle yayınlanmıştır) Eşref Edib'in kurucu ve yazı işleri müdürlüğünü Mehmet Akif'in başyazarlığını yaptığı bu dergi her şeyden önce bir ilim hazinedir. Dönemin en önemli ilim adamlarının makaleleri neşredilmiştir.

Dergi aynı zamanda günümüze çarpıtılarak ve tahrif edilerek yansıtılan tarihi olayların belgesi mahiyetindedir.

Eseri yayına hazırlayan başta Ertuğrul Düzdağ ağabeye, Prof. Dr. Mustafa Uzun beye ve tüm emeği geçenlere bu fevkalade faydalı projeye katkılarından ötürü millet olarak ne kadar teşekkür etsek azdır.

Bir dönemin tarihi olaylarına ve ilmi tartışmalarına ışık tutacak olan bir kıymetli eseri yayınlamak, halkın oylarıyla işbaşına gelen ama hizmet ve kültür bilinci, kimi ilim adamlarının yönettiği kültür vakfı düzeyini aşan bir ilçe belediyesine nasip olmuş.

Daha önce de Ahmet Yesevi Sempozyumu'yla dikkatimi celbeden Bağcılar Belediyesi bu kez daha kalıcı ve daha faydalı olan bu projeyi hayata geçirerek kültür hayatımıza çok ama çok önemli bir katkıda bulunmuştur.

Yol, su temizlik işlerini herkes yapabilir ama sosyal ve kültürel hizmet, seviye ister, ufuk ister, anlayış ister, yürek ister.

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı beyi bu eseri yeni nesillere kazandırma bilinç ve cesaretine sahip olma erdemi sebebiyle tebrik ediyorum.

İnşallah amel-i salih hanesine dahil olur.