- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
26 Ekim 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara14°C
- İzmir19°C
- Konya17°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa22°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep21°C
RESULULLAH DİL HATÂSINI ASLA HOŞGÖRMEZDİ

01 Mayıs 2020 Cuma 13:00
Hadis âlimi Prof. Dr. İbrahim Canan, “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye” adlı kapsamlı eserinde, Resulullahın (s.a.v.) ve Sahabîlerinin dil konusunda ne kadar hassas davrandıklarını ve en küçük bir dil hatâsına müsamaha göstermediklerini, son derece çarpıcı örnekleriyle açıklıyor. Eserin konumuzla ilgili bölümünden bir kısmı:
– 1 –
PROF. DR. İBRAHİM CANAN
Sünnette dil terbiyesi deyince iki husus akla gelmektedir.
Bunlardan birincisine göre az konuşmak, yalan söylememek, mâlâyâni sözlere yer vermemek, lânet, sebb, kaba, müstehcen ve çirkin sözlerden kaçınmak gibi birkaç esasta hülâsa edebileceğimiz dille ilgili ahlâkî disiplin karşımıza çıkar.
İkincisine göre de, konuştuğu dilin kaidelerine uygun olarak kullanılması için gereken terbiye ve alışkanlığın verilmesi karşımıza çıkar.
Sünnette her iki çeşit terbiyeye de ehemmiyet verilmiştir. Meselenin ahlâkî yönü üzerinde hassasiyet herkesçe malûmdur. Hattâ bu hususla ilgili bir kısım hadisler çok kimselerin hafızalarında yer etmiştir. Biz burada daha ziyade dilin gerek yazı ve gerekse konuşma sırasında doğru kullanılması hususunda Sünnette gelen talimata dikkat çekmek istiyoruz.
***
Hicrî 351 yılında vefat etmiş olan Ebû’t-Tayyib Abdü’l-Vâhid ibnu Alî, Merâtibu’n-Nahviyyîn adlı kitabında daha Hz. Peygamber zamanında mevâlî ve mütearribîn (sonradan Araplaşanlar) saflarında “lâhn” denilen dil bozukluğunun zuhur ettiğini söyledikten sonra, Hz. Peygamberin huzurunda vaki olan lâhne bîgâne kalmadığını belirtir:
“Bize rivayet edildiğine göre, bir adam huzur-u Risaletpenâhîde lâhnde bulunmuştu. Derhal ‘Kardeşinizi irşad edin’ buyurdu.”[1]
Yine aynı kaynak, Hz. Ebû Bekr’in de “Okuyup lâhnde bulunmaktansa, okuyup (gökten) atılmayı tercih ederim” dediğini kaydetmektedir.[2]
Hz. Ebû Bekr, lâhnden bu nefretini, muhtemelen Hz. Peygamberinh bu husustaki talimine dayanarak ifade etmektedir. Zira Resulullah “Ben Kureyş kabilesindenim, Benû Sa’d içerisinde yetiştim. Bende nasıl lâhn olur?” diyerek kendisinde lâhn olamayacağını müdellel olarak reddeder.[3]
Devamı: https://yazarumit.com/resulullah-dil-hatasini-asla-hosgormezdi/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.