30 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara23°C

SEDAT ERGİN: MISIR İLE İLİŞKİLERDE GEÇEN DOKUZ YILIN MUHASEBESİ

Sedat Ergin: Mısır ile ilişkilerde geçen dokuz yılın muhasebesi

23 Kasım 2022 Çarşamba 14:36

Son zamanlarda zihnimi meşgul eden sorulardan biri, gelecekte bu dönemin dış politikasını yazacak olan tarihçilerin, özellikle geçen on yıl içinde izlenen Ortadoğu politikası hakkında nasıl bir hüküm verecekleridir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen pazar günü Dünya Kupası’nın açılışına katılmak üzere gittiği Katar’da Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile samimi bir pozda el sıkıştığı fotoğrafın, muhtemelen bütün bir dönemi anlatmak bakımından önemli bir sembol olarak referans alınacağına şüphe yoktur.

Erdoğan ile Sisi arasındaki tokalaşma, tarihçileri bir tarafa bırakalım, bugünden Türkiye’nin Mısır politikasının 2013 sonrasındaki döneminin ciddi bir şekilde sorgulanmasını, tartışılmasını beraberinde getirmiştir.

*

Hatırlayalım... Sisi, bundan dokuz yıl önce ülkenin genelkurmay başkanıyken seçilmiş cumhurbaşkanı, Müslüman Kardeşler hareketinin liderlerinden Muhammed Mursi’yi darbeyle devirdiğinde, uluslararası alanda kendisini en yüksek sesle eleştiren lider olarak karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bulmuştu.

Aslında Batılı ülkeler de darbeyi eleştirmekle birlikte, herkes bir noktadan sonra pragmatik nedenlerle Sisi rejimi ile ilişkilerini normal bir şekilde sürdürme yoluna gitmişti.

Mısır gibi Arap dünyasının en merkezi ülkesinin Mursi liderliğinde Müslüman Kardeşler ideolojisinde bir yönelişe girmesinden duyulan rahatsızlık da kuşkusuz Sisi’nin Batı’da ve bazı bölge ülkelerinde gördüğü anlayışlı muamelede belli bir rol oynamıştı.

Erdoğan farklı davranmıştır. Darbeyi hiçbir şekilde kabullenmeyerek Sisi rejimini meşru saymamış, kendisini açıkça karşısına alarak şahsı hakkında oldukça ağır bir söyleme yönelmiştir. Bu durum karşılıklı olarak büyükelçilerin geri çekilmesine yol açmış, sonuçta birbirlerine genellikle hep yakın durmuş iki ülke arasında bütün köprüler atılmıştır.

*

Bölgenin en büyük iki güç merkezi olan Mısır ile Türkiye’nin birden birbirine iki hasım ülke haline gelmesinin sonuçları ikili düzeyde kalamazdı. Ankara-Kahire ilişkisindeki gerginlik, bütün bölgede, Doğu Akdeniz’deki güç dengesinde bir çatırdamayı beraberinde getirmiştir.

Biraz daha geniş bir çerçevede baktığımızda, Erdoğan’ın 2009’daki Davos çıkışı ve ardından 2010 yılında Mavi Marmara saldırısıyla İsrail ile ilişkilerin kopma noktasına gelmiş olmasını da bu fotoğrafın içine yerleştirmemiz gerekir. Mısır ile İsrail, Türkiye’ye karşı kendilerini aynı cephede bulmuştur.

Devamı: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/misir-ile-iliskilerde-gecen-dokuz-yilin-muhasebesi-42175304

 
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.