- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
SEDAT LAÇİNER'DEN: ORTADOĞU’NUN KADERİ SURİYE’YE BAĞLI
Bazı işler vardır sonu sadece zaman meselesidir. Sonunu bildiğiniz halde, nereye gittiğinizi gördüğünüz halde ne süreci durdurabilirsiniz, ne de geri adım atabilirsiniz. Suriye’de Beşar Esad’ın durumu da buna benziyor.

Suudi Arabistan’ın çözüm önerisi ise Suriyeli muhaliflerin silahlandırılması. ABD’de bazı çevreler de aynı şekilde düşünüyor. Ancak sızan bilgiler Obama’nın bu konuda henüz ikna olmadığı yönünde. Diğer taraftan Birleşmiş Milletler’de bölgeye barış gücü gönderme seçeneği üzerinde çalışmalar başladı bile. Tabii Çin ve Rusya engelleri aşılabilirse.
***
Suriye düşerse bu durum sadece bir ülkenin iç meselesi olarak kalmayacak. Suriye duvarın en altındaki tuğla gibi, pek çok denge bu ülkeye bağlı. Örneğin Suriye, İran’ın bölgedeki tek devlet müttefiki. Eğer Suriye giderse İran, Lübnan ve Filistin bağlantılarını kaybedecek ve iyice izole olacak. Yalnızlaşan İran belki de Batı karşısında kolay bir lokmaya dönüşecek. Bu nedenle İran Suriye’deki ayaklanmayı kendisine de karşı görüyor. Bu durum en çok Rusya ve Çin’i kaygılandırıyor. Ortadoğu’da güç dengesinin bu kadar hızlı ve radikal değişmesini istemiyorlar.
Diğer taraftan Filistin meselesinde de devasa değişimler yaşanıyor. Bugüne kadar İran’ın verdiği paralarla ve Suriye’nin sağladığı destekle ayakta kalabilen Hamas, Suriyeli muhaliflere açık destek verdi. Hamas’lı Başbakan İsmail Haniye son konuşmasında “Arap Baharı’nın tüm insanlarını selamlıyorum, özgürlük, demokrasi ve reform isteyen tüm Suriye halkını selamlıyorum” dedi. Böylece Hamas’ın Suriye-İran-Hizbullah hattı ile bağları tamamen kopmuş oldu. Oysa söz konusu blok meşruiyetini daha çok Filistin Davası’ndan alıyordu. Filistinliler ile İran ve Suriye arasındaki bağın kopması şüphesiz bu bloğun daha fazla izole olmasına neden olacak.
Suriye’de ‘işkence’ her iki kesim için de ağır ağır devam ediyor. Muhalifler silah ve doğrudan müdahale bekliyor. Şam rejimi ise iç savaş ve parçalanmış bir Suriye’yi bile seçenekleri arasına aldı. Fakat işkence sadece Suriye’de değil, İran ve Lübnan’da da yaşanıyor. Hatta büyük bir bölgesel mezhep çatışmasından korkanların gözü de Suriye’de. Ve elbette Türkiye’nin de... Çünkü tüm Ortadoğu’nun kaderi bir yönüyle Suriye’ye bağlı.
26.02.2012 Star
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.